İhmali davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/9703 Esas 2015/12598 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/9703
Karar No: 2015/12598
Karar Tarihi: 16.06.2015

İhmali davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/9703 Esas 2015/12598 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İstanbul Anadolu 8. (Kadıköy 3.) Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararına göre, bir avukat, bir müvekkilinin davasını açmadığı ve müvekkilini mağdur ettiği için ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan yargılanmıştır. Ancak, mahkeme yanılgılı bir değerlendirme sonucu suçun cezasının alt sınırını dikkate almayarak sanığı 6 ay hapis cezasına çarptırdığı için karar bozulmuştur. Ayrıca, sanığın TCK'nın 53/1-e maddesindeki yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle suç işlediği için hak yoksunluğuna karar verilmesi gerektiği de göz önünde bulundurulmamıştır. Bu nedenlerle kararın bozulması gerektiği kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri:
- TCK'nın 257/2. maddesi: İhmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunun alt sınırı 3 ay olarak belirtilmiştir.
- TCK'nın 53/1-e maddesi: Bir avukatın müvekkilinden aldığı para veya mal üzerindeki hakları kötüye kullanmaması gerektiği belirtilmiştir.
- TCK'nın 53/5. maddesi: 53/1-e maddesi uyarınca suç işleyen avukatın hak yoksunluğuna karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
- 5320 sayılı Yasaya göre CMUK'nın 321 ve 326/son maddeleri: Kararın bo
5. Ceza Dairesi         2013/9703 E.  ,  2015/12598 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 4 - 2011/254348
    MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. (Kadıköy 3.) Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 22/12/2010
    NUMARASI : 2010/120 Esas, 2010/358 Karar
    SUÇ : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    İstanbul Barosuna kayıtlı olarak avukatlık yapan sanığın, katılan adına dava açmak üzere 13/11/2008 tarihinde vekaletname ile katılanın vekilliğini üstlendiği ve masraf olarak da 150,00-TL aldığı halde, azledildiği 02/10/2009 tarihine kadar bahse konu davayı açmadığı gibi davayı açtığını, duruşmasının yapılacağını söyleyerek katılanı oyalamak suretiyle mağduriyetine sebep olduğu kabul edilen olayda eylemin görevinin gereklerini yapmakta ihmal ve gecikme boyutunu aşacak şekilde icrai davranışla işlendiği gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu TCK"nın 257/1. maddesi yerine aynı Yasanın 257/2. maddesine göre yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    Hükümden önce 19/12/2010 tarihinde yürürlüğe giren 6086 sayılı Yasanın 1. maddesi ile TCK"nın 257/2. maddesinde düzenlenen suçun cezasının alt sınırının 3 ay olarak değiştirildiği gözetilmeden temel cezanın "...takdiren asgari hadden...." şeklindeki gerekçeyle 6 ay olarak belirlenmesi suretiyle çelişkiye yol açılması,
    Suçu TCK"nın 53/1-e maddesindeki yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işleyen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı ve sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 16/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.