Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davalı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, dairemizce verilen 17.12.2012 gün ve 2012/20180 Esas ve 2012/26908 sayılı bozma kararına direnilmesi sonrasında Yargıtay Hukuk Genel Kurulunan 17.06.2015 gün ve 2014/5-26 esas ve 2015/1676 sayılı kararı ile direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı bozulmasına, davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın dairemize gönderilmesi üzerine yapılan incelemede; Taraflar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğin"den karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği davacı idare ve davalı yararına ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde taraflar lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi, Doğru görülmemiştir. Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 28/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.