Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/9640
Karar No: 2015/12597
Karar Tarihi: 16.06.2015

Tefecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/9640 Esas 2015/12597 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Çivril Asliye Ceza Mahkemesi, Sanık S.K.'nın tefecilik suçunu işlediği sonucuna vararak, sanık D.Ö. ve AbdulK.Ş.'ın da bu suça yardım eden sıfatıyla iştirak ettiklerini gözetmeden dosya kapsamı ve oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle beraatlerine karar verdi. Ancak, mağdurdan senet alınması, ödünç verilen borç miktarının fazla oluşu, ödünç verilen para karşılığında sanıklarla mağdur arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmaması gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde, tefecilik suçunun zincirleme olarak işlenmesinin olanaklı olduğu sonucuna varıldı. Bu nedenle, Sanık S.K.'nın tefecilik suçunu işlediği, sanık D.Ö. ve AbdulK.Ş.'ın da bu suça yardım eden sıfatıyla iştirak ettikleri sonucuna varılarak, mahkeme kararı bozuldu.
Kanun hükümleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) madde 241: Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi tefecilik suçunu işlemiş olur.
- 5237 sayılı TCK'nın 43/1. maddesi: Tefecilik suçunun mağdurunun aynı kişi olmasını suçun zorunlu unsuru haline getirir.
- 5377 sayılı Kanun'un 6. maddesi: Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda
5. Ceza Dairesi         2013/9640 E.  ,  2015/12597 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 4 - 2011/250049
    MAHKEMESİ : Çivril Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 10/03/2011
    NUMARASI : 2008/524 Esas, 2011/105 Karar
    SUÇ : Tefecilik

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nın 241. maddesinde atılı suçun; "Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi,..." biçiminde tanımlandığı, bu düzenlemeye göre suçun oluşması için sanığın yalnızca bir kişiye ödünç para vermesi yeterli olup, bu işi meslek haline dönüştürüp dönüştürmemesinin öneminin bulunmadığı, tefecilik suçunun ekonomi, sanayi ve ticarete ilişkin suçlar bölümünde topluma karşı suçlar kısmı içinde bulunduğu, 5237 sayılı Yasanın 43/1. maddesi, suçun mağdurunun aynı kişi olmasını suçun zorunlu unsuru haline getirmiş iken, 08/07/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5377 sayılı Kanunun 6. maddesi ile anılan madde ve fıkraya eklenen "Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır." hükmü ile zincirleme suçun kapsamının genişletildiği ve mağduru aynı kişi olsun ya da olmasın maddenin son fıkrasındaki istisnalar dışındaki tüm suçlarda zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının mümkün hale getirildiği, bu nedenle suçun temadi ettiğinden ve birden fazla kişiye ödünç para verilmesinin tek suç oluşturduğundan bahsedilemeyeceği, ancak suçun zincirleme olarak işlenmesinin olanaklı olduğu gözetildiğinde; olay nedeniyle şikayetçi dahi olmayan mağdur R.. A.."ın aşamalardaki tutarlı anlatımları, sanık D.. Ö.."ün tevil yollu ikrarları ile mağdur ve sanıklar arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmamasına rağmen ödünç verilen borç miktarının fazla oluşu, ödünç verilen para karşılığında mağdurdan senet alınması, yine aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında günün ekonomik koşulları nazara alındığında önemli miktarlardaki paraların karşılıksız verilmesinin hayatın olağan akışına aykırı bulunması, hususları birlikte değerlendirildiğinde sanık S.. K.."ın yüklenen tefecilik suçunu işlediği, sanıklar D.. Ö.. ve AbdulK.. Ş.."ın da bu suça yardım eden sıfatıyla iştirak ettikleri gözetilmeden dosya kapsamı ve oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde beraat kararları verilmesi,
    Kanuna aykırı, katılan Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi