![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2020/11287
Karar No: 2022/2674
Karar Tarihi: 07.03.2022
Danıştay 6. Daire 2020/11287 Esas 2022/2674 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2020/11287 E. , 2022/2674 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/11287
Karar No : 2022/2674
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVALILAR)
I- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
II- … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF : 1- (DAVALILAR)
I- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
II- … Belediye Başkanlığı/
2- (DAVACI) … Valiliği
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İzmir İli, Kemalpaşa İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı mülkiyeti Hazineye ait taşınmazı da kapsayan alanda, Kemalpaşa Belediye Meclisi'nin … tarih ve … sayılı kararı ile kabul edilen ve İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi'nin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli ilavesi ve revizyonu uygulama imar planı ile dayanağı olan İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi üzerine düzenlenen raporun dosyada bulunan bilgi ve belgelerle birlikte incelenmesi sonucunda, uyuşmazlık konusu parsel için dava konusu imar planlarında öngörülen plan kararlarının birbirleri ile ve üst ölçekli planlarda öngörülen plan kararı ile çelişmediği ve planların kademeli birlikteliği ilkesine aykırı olmadığı, dava konusu 3127 parsel sayılı taşınmazın dikili tarım arazisi özelliği taşıması nedeniyle, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu kriterlerine göre dikili tarım arazilerinin tarım dışı amaçla kullanılmalarının uygun olmaması hususu ile alan bütünündeki tarımsal bütünlük dikkate alındığında, imar planları ile getirilen “tarım alanı” kararının şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, imar ve toprak koruma mevzuatı ile kamu yararına uygun olduğu, ancak uyuşmazlık konusu parsele getrilen “ayrık nizam 4 kat yapılaşma koşullu konut alanı” ile "7 metrelik yaya yolu” kullanım kararlarının kentsel arazi kullanım kararları ve alandaki tarımsal bütünlüğü bozacak nitelikte olduğu, bu açıdan şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, toprak koruma mevzuatına ve kamu yararına uygun olmadığı sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle dava konusu planların parsel için öngörülen “ konut alanı ve 7 metre yaya yolu alanı” kullanım kararlarına yönelik kısmının iptaline, diğer kısımları yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İdari Dava Dairesince verilen kararda; 1994 yılından itibaren imar planları ile düzenlenen bir alan niteliğinde olan uyuşmazlık konusu taşınmazın da içinde bulunduğu alanın kullanım kararlarının çerçevesinin öncelikle 1/25000 ölçekli çevre düzeni planı ile belirlendiği ve ayrıntıya özgü kararların da 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planları ile şekillendirildiği, iş bu davada 1/25000 ölçekli çevre düzeni planının iptali istenilmediği gibi, taşınmazın yapılaşmaya açılması gerektiği iddiası ile imar planların iptalinin istenildiği görüldüğünden, davanın bu istem ve hukuki durum çerçevesinde incelenmesi gerektiği, uyuşmazlık konusu 3127 parsel sayılı taşınmaza 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile getirilen "tarım alanı" kullanım kararı yönünden üst ölçekli plan kararlarına ve planlama esaslarına aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığı, ancak 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile getirilen "gelişme konut alanı" ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile getirilen "konut alanı ve 7 metrelik yaya yolu" plan kararlarının üst ölçekli plan olan 1/25000 ölçekli çevre düzeni planındaki tarım alanı kullanım kararına aykırı usulde belirlenmiş olması nedeniyle, imar planlarının bu bölümünün kademeli birliktelik ilkesine aykırı usulde yürürlüğe konulduğu sonucuna ulaşıldığından, dava konusu işlemin kısmen iptali kısmen de davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında sonucu itibariyle isabetsizlik görülmeyerek istinaf başvurusunun değişik gerekçeyle reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı … Valiliği tarafından, dava konusu imar planları ile getirilen tarımsal alan kullanım kararının hazine zararına sebebiyet verdiği, bu nedenle temyize konu kararın davanın reddine ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı … Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından, uyuşmazlık konusu parsele getirilen konut alanı ve 7 metrelik yaya yolunun planlama esaslarına uygun olduğu, 25.000 ölçekli çevre düzeni planında parselin bir kısmının kentsel gelişme alanı olarak planlandığı, bu nedenle temyize konu kararın dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı … Belediye Başkanlığı tarafından, uyuşmazlık konusu parselin 100.000 ölçekli çevre düzeni planında kentsel gelişme alanı kullanım kararı içinde yer aldığı, 1994 tarihli alana ilişkin ilk planda ise konut alanı olarak planlandığı, bu nedenle temyize konu kararın dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
Davalı … Büyükşehir Belediyesi tarafından, temyize konu kararın davanın reddine ilişkin kısmının onanması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı … Belediye Başkanlığı tarafından, savunma verilmemiştir.
Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kısmen kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının dava konusu imar planları ile taşınmazın konut alanı ile 7 metre genişlikte yaya yolu alanı olarak belirlenmesine ilişkin kısmının bozulmasına, tarım alanı olarak belirlenmesine ilişkin kısmının ise onanmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : İzmir İli, Kemalpaşa İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı mülkiyeti Hazineye ait taşınmaz 1994 tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planında "kısmen konut alanı kısmen de 10 ve 12 metre taşıt yolu alanı ve 7 metre yaya yolu alanı " olarak planlanmış, 2012 tarihinde onaylanan 1/25000 ölçekli … Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planında ise büyük bir kısmı tarım alanı küçük bir kısmı ise kentsel gelişme alanı kullanım kararı içinde yer almaktadır.
Uyuşmazlık konusu taşınmaz, dava konusu edilen 1/5000 ölçekli nazım imar planında "kısmen tarım alanı, kısmen de gelişme konut alanı" olarak, 1/1000 ölçekli uygulama imar planında ise "kısmen tarımsal niteliği korunacak alan, kısmen ayrık nizam 4 kat yapılaşma koşullu konut alanı, kısmen de 7 metrelik yaya yolu" olarak planlanmıştır.
Dava konusu edilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planı 31.01.2018- 01.03.2018 tarihleri arasında askıya çıkarılarak ilan edilmiş, davacı tarafından askı süresi içinde uyuşmazlık konusu taşınmazın daha önceki imar planında konut alanı olarak planlandığı, parselin tarım alanı olarak planlanmasının hazinenin mülkiyet hakkının zedelediği gerekçesiyle itiraz edilmiş, itirazın Kemalpaşa Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile reddi üzerine bakılmakta olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa’nın “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesinin birinci fıkrasında, “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.” hükmü, ''Yargı yolu'' başlıklı 125. maddesinin birinci fıkrasında, “İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.'' hükmü yer almaktadır.
İşlem tarihindeki yürürlükteki şekliyle 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 5. maddesinde nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmış, 6. maddesinde, planlar kapsadıkları alan ve amaçları açısından bölge planları ve imar planları olarak iki ana kategoriye ayrılmış, imar planları da uygulamaya esas olan uygulama imar planları ve bu planın hazırlanmasındaki temel hedefleri, ilkeleri ve arazi kullanım kararlarını belirleyen nazım imar planları olarak sınıflandırılmıştır. Anılan Kanun'un 8. maddesinde ise alt ölçekli planların üst ölçekli planlarda belirlenen planlama ana ilkelerine, stratejilerine ve kararlarına uyumlu olması zorunluluğu getirilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyize konu kararın uyuşmazlık konusu taşınmaza dava konusu imar planları ile getirilen "tarım alanı" kullanım fonksiyonu yönünden;
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısım yönünden bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Temyize konu kararın dava konusu imar planları ile getirilen "kısmen ayrık nizam 4 kat yapılaşma koşullu konut alanı kısmen de 7 metrelik yaya yolu" kullanım fonksiyonu yönünden;
Anayasa'nın 36. ve 125. maddeleri ile güvence altına alınan dava yoluyla hak arama özgürlüğü, kendisi bir temel hak niteliği taşımasının ötesinde diğer temel hak ve özgürlüklerden gereken şekilde yararlanılmasını ve bunların korunmasını sağlayan en etkili güvencelerden biridir. Kişilere yargı mercileri önünde dava hakkı tanınması adil yargılamanın ön koşulunu oluşturur.
Adil yargılanma hakkı kapsamında değerlendirilebilecek olan önemli ilkelerinden biride "aleyhe hüküm verme yasağı"dır. İdari yargılama hukukunda karşımıza çıkan haliyle, bir idari işleme karşı açılan davada mahkemece davacının dava konusu işleme nazaran aleyhine sonuç doğuracak şekilde karar verilemeyeceği anlamına gelen bu ilke 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda da açıkça düzenlenmemiş olsa dahi hak arama hürriyetinin ve hukuki güvenlik ilkesinin bir gereği olarak idari yargılama hukukunda da yargı kararları ile benimsenmiştir.
Uyuşmazlıkta, her ne kadar Bölge İdare Mahkemesince dava konusu imar planları ile getirilen "gelişme konut alanı" ve "7 metrelik yaya yolu" plan kararlarının üst ölçekli plan olan 1/25000 ölçekli çevre düzeni planındaki tarım alanı kullanım kararına aykırı usulde belirlenmesi nedeniyle, planların bu bölümünün kademeli birliktelik ilkesine aykırı usulde yürürlüğe konulduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin bu kısmının iptaline karar verilmiş ise de, davacının dava dilekçesinde ve dava konusu imar planlarına karşı askı süresi içinde yaptığı 26.02.2018 tarihli itirazında özetle; uyuşmazlık konusu parsel 25.000 ölçekli çevre düzeni planında tarım alanı olarak planlanmış ise de 100.000 ölçekli çevre düzeni planında kentsel gelişme alanı olarak planlandığı, alanın tarım alanına dönüştürülmesinin mülkiyet hakkını zedelediği daha önceki imar planındaki kullanım kararı olan konut alanı plan kararının sürdürülmesi gerektiği yönünde iddialar ileri sürdüğü ve açıkça tarım alanı plan kararının iptalinin istendiği, konut alanı ve yol alanı plan kararının iptaline ilişkin herhangi bir iddiada bulunulmadığı görüldüğünden, dava konusu işlemin bu kısmına ilişkin iptal kararının esasen davacının talebini aşar ve aleyhine sonuçlar doğurabilecek nitelikte olduğu sonucuna ulaşılması karşısında, İdare Mahkemesi kararının "gelişme konut alanı" ve "7 metrelik yaya yolu" plan kararı kısmına yönelik yapılan istinaf başvurusunun değişik gerekçe ile reddi yolunda Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesince verilen kararda hukuka uyarlık bulunmamıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine, davalı idarelerin temyiz isteminin kabulüne,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle dava konusu işlemin kısmen iptaline, kısmen de davanın reddine ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak taraflarca aleyhe olan kısımlar yönünden yapılan istinaf başvurularının değişik gerekçe ile reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının dava konusu imar planları ile getirilen "tarım alanı" kullanım kararı yönünden ONANMASINA, "konut alanı ve 7 metre yaya yolu" kullanım kararı yönünden BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 07/03/2022 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.