22. Hukuk Dairesi 2012/21960 E. , 2013/8223 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
AVUKAT ...
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma, yıllık izin, genel tatil ve ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğinden bahisle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı kanuni süresi içinde taraf avukatları temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Uyuşmazlık davacının aylık ücretinin miktarı ile kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı noktalarında toplanmaktadır.
İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. İmzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda, davacı aylık net ücretinin 2.000,00 TL olduğunu iddia etmiştir. Davalı işveren ise asgari ücret olduğunu, davacının iddiasını dayanak olarak sunduğu belgedeki ücretin ise gerçek olmadığını, davacının yüksek miktarda kredi alması amacıyla düzenlendiğini ileri sürmüştür. Davacının davalı işyerinde yaptığı iş net olarak belirlenip, kıdemi ve görevi belirtilmek suretiyle ilgili meslek kuruluşundan alabileceği ücret miktarı sorulmalıdır. Ücrete yönelik uyuşmazlık giderilmeden ve davacının alabileceği gerçek ücret miktarı saptanmadan, davacının talep ettiği ücret üzerinden yapılan hesaplama doğrultusunda karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
Davacı dava dilekçesinde fazla mesai, ulusal bayram genel tatil alacaklarının ödenmediğini, isteği dışında fazla mesai yaptırıldığını, yasaya aykırı uygulamaların düzeltilmesini isteyince işveren tarafından iş sözleşmesinin feshedildiğini iddia etmiştir. Dosya kapsamı ve tanık anlatımlarına göre davacının fazla mesai yaptırılmasına ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştırılmasına rağmen, karşılığında ücretlerinin ödenmediği sabittir. Bu yön ve özellikle davacıyla aynı tarihte işten ayrılan tanık beyanı değerlendirildiğinde davacının iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı gözetilmeden yazılı gerekçeyle anılan isteklerin reddi hatalıdır.
Yukarıda açıklanan hususlar dikkate alınarak davacının gerçek ücreti saptandıktan sonra tespit edilen ücret miktarına göre davacının gerçekleşen alacakları hesaplanıp karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 18.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.