Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/9956
Karar No: 2019/11684
Karar Tarihi: 02.10.2019

Hırsızlık - konut dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/9956 Esas 2019/11684 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, bir çocuk hakkında konut dokunulmazlığının ihlali ve hırsızlık suçlarından mahkumiyet kararı vermiştir. Ancak konut dokunulmazlığının ihlali suçunda, dava zamanaşımı süresinin geçmesi nedeniyle hüküm düşürülmüştür. Hırsızlık suçuna ilişkin ise, suçun işlendiği saat konusunda şüphe bulunması ve yeterli delil ile kanıt olmaması nedeniyle hüküm bozulmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyledir:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 116/1-4, 31/2, 66/1-e ve 66/2. maddeleri
- 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesi
- 5271 sayılı CMK'un 223/8. maddesi
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 143. maddesi
17. Ceza Dairesi         2019/9956 E.  ,  2019/11684 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
    SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Yerel mahkemece suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
    I-Suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Suç tarihinde 12-15 yaş grubu arasında bulunan suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nun 116/1-4, 31/2. maddelerinde tanımlanan konut dokunulmazlığının ihlali suçunun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre, karar tarihi olan 29/06/2015 tarihinden inceleme tarihine kadar, 5237 sayılı TCK"nun 66/1-e ve 66/2. maddelerinde öngörülen 4 yıllık olağan dava zamanaşımı süresinin geçmiş bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle, tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak suça sürüklenen çocuk hakkındaki konut dokunulmazlığının ihlali suçuyla ilgili kamu davasının 5271 sayılı CMK"nun 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE,
    II-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelemesinde;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Müştekinin beyanında, motosikletini öğlen saat 12.00 sıralarında park ettiğini ertesi gün sabah saat 05.00 sıralarında çalındığını gördüğünü belirttiği, suça sürüklenen çocuğun suç saatine ilişkin beyanda bulunmadığının anlaşılması karşısında;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 10/03/2015 tarih, 2014/10-613 Esas ve 2015/35 Karar sayılı kararında yer alan “Amacı, somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suçu işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmek olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel nitelikteki ilkelerinden biri de, öğreti ve uygulamada; "Suçsuzluk" ya da "Masumiyet Karinesi" olarak adlandırılan kuralın bir uzantısı olan ve Latincede; "İn dubio pro reo" olarak ifade edilen "Şüpheden sanık yararlanır" ilkesidir. Bu ilkenin özü, ceza davasında sanığın mahkumiyetine karar verilebilmesi bakımından göz önünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlaka sanık yararına değerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural dava konusu suçun işlenip işlenmediği, işlenmişse sanık tarafından işlenip işlenmediği veya gerçekleştirilme biçimi konusunda bir şüphe belirmesi halinde de geçerlidir. Sanığın bir suçtan cezalandırılmasına karar verilebilmesinin temel şartı, suçun hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak kesinlikle ispat edilebilmesidir. Gerçekleşme şekli şüpheli veya tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkûmiyeti; herhangi bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat, toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp diğer kısmı gözardı edilerek ulaşılan kanaate değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı ve hiçbir şüphe veya başka türlü oluşa imkân vermeyecek açıklıkta olmalıdır. Yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza muhakemesinin en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermek anlamına gelecektir.” şeklindeki ifadelerde de belirtildiği üzere şüphe suça sürüklenen çocuk lehine yorumlanarak suçun gündüz vakti işlendiğinin kabulü gerektiği gözetilmeden ve eylemin gece işlendiğine dair delillerin neler olduğu da kararda gösterilmeden, 5237 sayılı TCK"nun 143. maddesinin uygulanması suretiyle suça sürüklenen çocuk hakkında fazla cezaya hükmolunması,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 02.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi