Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/6306 Esas 2019/14618 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/6306
Karar No: 2019/14618
Karar Tarihi: 08.07.2019

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/6306 Esas 2019/14618 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, babasını bıçakla yaşamsal tehlike oluşacak şekilde yaralayan sanığın temel ceza tayininde orantılılık ilkesinin gözetilmediğini ve haksız tahrik hükümlerinin asgari oranda uygulanması gerektiği halde gözetilmediğini belirterek, mahkumiyet hükmünü BOZDU. Ayrıca Anayasa Mahkemesi'nin 5237 sayılı TCK'nin 53/1. maddesindeki bazı ibareleri iptal etmesi nedeniyle sanığın hak yoksunlukları yönünden hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Kanun maddeleri:
- TCK'nin 86/3-a ve 86/3-e maddeleri
- TCK'nin 3. maddesi
- TCK'nin 61. maddesi
- 5237 sayılı TCK'nin 29. maddesi
- 5237 sayılı TCK'nin 53/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi
3. Ceza Dairesi         2019/6306 E.  ,  2019/14618 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
    1) Sanığın, babası olan mağduru, bıçak ile yaşamsal tehlike oluşacak şekilde yaralandığı olayda, birden fazla nitelikli halin (TCK"nin 86/3-a ve 86/3-e maddelerinin) bir arada bulunması nedeniyle, TCK"nin 3. maddesinde belirtilen cezada orantılılık ilkesi gözetilerek temel ceza tayininde, TCK"nin 61. maddesi gereğince sonuca etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    2) Oluşa ilişkin taraf anlatımlarının farklılık arzettiği ve tartışmanın başlangıcını gören tanığın bulunmadığı olayda, sanığın savunmasının aksi kanıtlanamayan savunması karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4 - 238 Esas - 367 Karar sayılı kararı ve bu kararla uyumlu ceza dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında da kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde, şüpheli kalan bu halin sanık lehine değerlendirilmesi gerektiğinin belirtilmesi karşısında, somut olayda sanık lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari oranda uygulanması gerektiği gözetilmemesi,
    3) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas- 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53/1. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış haklarının dikkate alınmasına, 08.07.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.






















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.