Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4758 Esas 2019/457 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/4758
Karar No: 2019/457
Karar Tarihi: 23.01.2019

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4758 Esas 2019/457 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, TCK’nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan hüküm vermiştir. Sanık müdafiyesinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden temyiz davası esastan reddedilmiş ve hüküm onanmıştır. Hüküm fıkrasının birinci bendinde temel cezanın alt sınırdan tayin edildiği belirtilerek \"teşdiden\" kelimesinin yanlış yazıldığı aktarılmıştır. Kanun maddeleri şu şekildedir: TCK’nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi.
16. Ceza Dairesi         2018/4758 E.  ,  2019/457 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK’nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5.
    maddesi uyarınca hükmedilen mahkumiyet kararına ilişkin
    istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Sanık hakkında hüküm fıkrasının birinci bendinde sebepleri izah edilmek suretiyle temel cezanın alt sınırdan tayin edildiği belirtilmesine rağmen, “5 yıl” ibaresinden önce “teşdiden” kelimesinin yazılması aleyhe temyiz bulunmadığı da dikkate alınarak mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak değerlendirilmiştir.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 23.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.