Esas No: 2020/24809
Karar No: 2022/23278
Karar Tarihi: 23.11.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/24809 Esas 2022/23278 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, tehdit suçundan hüküm giyen sanık hakkında yapılan temyiz başvurusunu inceledi. Kararın gerekçesi ile hüküm kısmı arasında çelişki olduğunu belirleyen mahkeme, uzlaşma teklifi yapıldığı halde tehdit suçunun uzlaşma kapsamında olmadığına dikkat çekti. Ayrıca, yeni düzenlemeler nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması gerektiğini belirtti. Sonuç olarak, hüküm bozuldu ve dosya yeniden değerlendirilmek üzere esas/hüküm mahkemesine gönderildi. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanmıştır: TCK 62/1, TCK 106. maddesi, CMK 253/3. ve 254. maddeleri, CMK 251. madde, Anayasa madde 38, 5237 sayılı TCK'nın 7 ve 5271 sayılı CMK'nın 251 vd. maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre ve sanık müdafisi tarafından mahkemeye sunulan 04/08/2016 tarihli dilekçeyle eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz isteminde de bulunduğunun anlaşılması karşısında, sanığın 27/11/2013 tarihli duruşmada bildirdiği adres yerine doğrudan MERNİS adresine yapılan tebliğ işleminin geçersiz olması nedeniyle öğrenme üzerine yapılan temyizin süresinde olduğu kabul edilerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1- Gerekçeli kararın hüküm kısmında sanık hakkında “sanığın suçunu ikrar etmiş olması ve duruşmadaki tutum ve davranışı nazara alınarak hakkında TCK 62/1 maddesinin lehine uygulanması mahkememizce uygun görülmüştür.” şeklinde yazılarak TCK'nın 62/1. maddesinin uygulanmasına karar verildiği halde, gerekçeli kararın gerekçe kısmında “sanığın geçmişteki hali, sabıkalı kişiliği, suça eğilimi nazara alınarak TCK 62/1 maddesinin sanık lehine uygulanmasına takdiren yer olmadığına” yazılmak suretiyle, hüküm ile gerekçe arasında çelişki meydana getirilmesi,
2- Sanık hakkında kişilerin huzur sükununu bozma ve tehdit suçlarından dava açıldığı, her ne kadar sanığın kişilerin huzur ve sükununu bozma eylemi uzlaşma kapsamında olup, soruşturma aşamasında uzlaşma teklifi yapılmış ise de, suç tarihinde TCK’nın 106. maddesinin 1. fıkrasının 1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaşma kapsamında olmaması ve CMK’nın 253/3. fıkrasının ikinci cümlesi dikkate alındığında soruşturma aşamasında yapılan uzlaşma teklifinin geçersiz olması, Mahkemece tehdit suçundan, TCK’nın 106. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesi uyarınca hüküm kurulduğunun anlaşılması ve CMK'nın 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşmaya tabi olması karşısında, anılan maddelerde öngörüldüğü biçimde yöntemine uygun olarak tehdit suçundan uzlaşma önerisinde bulunulması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3- 17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesiyle değişik CMK'nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, CMK'ya 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin Anayasa Mahkemesi’nin 14/01/2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa'nın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve CMK'nın 251/1. maddesi kapsamına giren suç yönünden; Anayasa'nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 7 ve 5271 sayılı CMK'nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 23/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.