6. Ceza Dairesi 2015/4014 E. , 2017/3332 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Yağma, fuhuşa teşvik, aracılık veya yer temin etmek, zorla fuhuş yaptırmak, suçluyu kayırma, görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanıklar ..., ..., ...,..., ..., ... savunmanları, sanıklar ..., ...
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
İddianame içeriğine göre, sanık ... hakkında mağdur ...’e yönelik tehdit suçuna ilişkin hüküm kurulmadığı anlaşılmakla, zamanaşımı süresi içerisinde karar verilmesi olanaklı görülmüştür.
I-Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında mağdur ...’a yönelik fuhuşa teşvik, aracılık veya yer temin etmek; sanıklar ..., ... ve ... hakkında mağdur ....’ya yönelik fuhuşa teşvik, aracılık veya yer temin etmek; sanık ... hakkında mağdurlar ...ve ....ya yönelik fuhuşa teşvik, aracılık veya yer temin etmek; sanık ... hakkında mağdur ....ye karşı yağma; sanık ... hakkında mağdur ...e yönelik zorla fuhuş yaptırmak; sanık ... hakkında mağdurlar ...ve ...’a yönelik fuhuşa teşvik, aracılık veya yer temin etmek; sanık ... hakkında görevi kötüye kullanma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri ile ilgili olarak;
24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı
kararına göre TCK"nın 53. madde uygulamasının infazda gözetilmesi olanaklı görülmekle yapılan temyiz incelemesinde;
Daimi surette vazifede sayılabilen kolluk memurları için vazifede, vazife dışında diye bir tefrik yapılamayacağı gibi resen soruşturulması gereken bir suçun
işlendiğini bir şekilde öğrenip bu yönde fazlasıyla suça vakıf olup, suç ve suçlular ile delilleri toplayıp bildirmeme şeklinde adli görevini yerine getirmeyen sanık ..."ın eyleminin hukuki betimleme ve uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak olunmamıştır.
Her bir mağdura karşı birden fazla fuhuşa teşvik, fuhuşa aracılık yapıp veya yer temin etmeleri suretiyle suç işleyen sanıklar hakkında mağdur sayısınca ayrıca TCK"nın 43. maddesi ile uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu"nun takdirine göre, sanık ... ile sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve yasaya uygun bulunan hükmün, tebliğnameye kısmen uygun olarak ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında mağdur Yasemin Beyretli’ye karşı zorla fuhuş yaptırmak suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu’nun takdirine göre, suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararına göre TCK"nın 53. madde uygulamasının infazda gözetilmesi olanaklı olduğu anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 81. maddesi ile 5275 sayılı Kanun’un 106/3. maddesindeki “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını
ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.” şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak, hükümde infaz yetkisini de kısıtlayacak şekilde sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrileceğinin ihtarına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanıklara ihtarına,(ihtarat yapılamadı)” cümlesinin çıkartılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-Sanık ... hakkında mağdur ....’ya yönelik fuhuşa teşvik, aracılık veya yer temin etmek; sanık ... hakkında mağdur ....ya yönelik fuhuşa teşvik, aracılık veya yer temin etmek; sanık ... hakkında mağdur ...’e yönelik zorla fuhuş yaptırmak; sanık ... hakkında suçluyu kayırma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlere yönelik temyiz incelemesine gelince;
1-Sanık ... hakkında mağdur...’ya yönelik fuhuşa teşvik, aracılık veya yer temin etmek suçundan kurulan hükümde;
15 yıldır Hatay semtindeki Üçyol isimli taksi durağında 35 T 6908 plakalı ticari taksinin şoförlüğünü yapan ve çalıştığı taksi durağının karşısındaki evde oturan yabancı uyruklu bayanları çağırdıklarında veya sanık ...’nin isteği üzerine istediği yerlere götürdüğünü açıklayan,
25/09/2010 günlü teşhis tutanağında “taksici ibo” olarak mağdurlar tarafından teşhis edilen sanık ..."nın ise aşamalarda suçu kabul etmediği,
25/09/2010 günlü yakalama tutanağında; “Alsancak 1379 sokak Feyhan apt. No:8"de ikamet eden sanık ...’nın yapılan arama sonucu belirtilen adreste
bulunmayıp, Urla’daki bir adreste olduğunun tespiti üzerine bu adrese gidildiğinde sanık ... ve mağdur Ksenia’nın bulunduğu dikkate alındığında;
Sanık ...’nın üzerine atılı suçu işlediğini gösteren mahkumiyetine yeterli kesin, inandırıcı deliller karar yerinde denetime olanak verecek şekilde açıklanıp, tartışılmadan genel geçişli ifadelerle yetinilip yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
2-25/03/2011 günlü, 2011/44 nolu iddianame ile mağdur ..."ya karşı fuhuşa teşvik, aracılık, yer temin etme suçundan sanıklar ..., ..., ... haklarında TCK’nın 220/5. maddesi yollamasıyla TCK’nun 43/1, 227/2, 6. maddesinden kamu davası açıldığı, hem fiil faille sanıklar ... ve ... hakkında CMK’nın 223/2-a maddesine göre beraat kararı verildiği ve kesinleştiği dikkate alındığında, bu sanık hakkında mağdur ...ya
karşı fuhuşa teşvik, aracılık veya yer temin etme suçunu işlediğini gösteren mahkumiyete yeterli kesin inandırıcı delil gösterilmeden yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
3-Sanık ... hakkında mağdur Nazime Işıkkent’e karşı zorla fuhuş yaptırmak suçundan kurulan hükümde;sanığın, mağdur Nazime’ye yönelik zorla fuhuş yaptırmak suçuna katıldığına dair her türlü şüpheden uzak kesin delillerin neler olduğu denetime olanak verecek şekilde gösterilmeden, yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde kararı verilmesi,
4-Sanık ... hakkında suçluyu kayırma suçundan kurulan hükümde,kamu görevlisi olmadığı anlaşılan sanık hakkında koşulları oluşmadığı halde 5237 sayılı TCK’nın 283/2.maddesi ile uygulama yapılması; kabule görede, TCK"nın 283/2 ve 62. maddesinin uygulaması sırasında hesap hatası yapılması,
5-24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün, 2014/140- 2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK"nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması nedeniyle karar yerinde yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ... savunmanları ile sanık ...’ın temyiz itirazları ile tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 03/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.