Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2018/5887
Karar No: 2022/1302
Karar Tarihi: 07.03.2022

Danıştay 4. Daire 2018/5887 Esas 2022/1302 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2018/5887 E.  ,  2022/1302 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2018/5887
    Karar No : 2022/1302

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. ….
    KARŞI TARAF (DAVACI) : .. Emlak ve İnşaat Limited Şirketi
    VEKİLİ : Av. …
    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:.., K:.. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:... sayılı kararda; dava konusu ödeme emrinin dayanağı ihbarnamelerin şirket çalışanına tebliğ edildiği, ancak davacı tarafından sunulan Sosyal Güvenlik Kurumu sigortalı hizmet listelerine göre, tebliğ alındısında adı geçen kişinin işyerinde çalışan olarak görünmediği, dolayısıyla, usulüne uygun şekilde tebliğ edilmeyen ihbarnamelere konu vergi borçlarının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Usulüne uygun şekilde kesinleştirilen amme alacağının tahsili amacıyla düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
    TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
    İNCELEME VE GEREKÇE :
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde; vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, şu kadarki vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesinin ispatlama vasıtası olarak kullanılamayacağı, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olacağı hükme bağlanmıştır.
    Kanun'un 94. maddesinde; tebliğin mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılacağı, tüzel kişilere yapılacak tebliğin, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde bunları idare edenlere veya temsilcilerine yapılacağı, tüzel kişilerin mütaaddit müdür veya temsilcisi varsa tebliğin bunlardan birine yapılmasının kafi olduğu, tebliğin, kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde ikametgah adresinde bulunanlardan veya işyerlerinde memur ya da müstahdemlerinden birine yapılacağı, 101. maddesinde; mükellef tarafından işe başlamada bildirilen adreslerin, adres değişikliğinde bildirilen adreslerin, işi bırakmada bildirilen adreslerin, vergi beyannamelerinde bildirilen adreslerin, yoklama fişi ile bildirilen adreslerin, vergi mahkemelerinde açılan davalarda dava dilekçelerinde bildirilen adreslerin, yetkili memur tarafından tutanakla tespit edilen adreslerin, bina ve arazi vergilerinde komisyonlarca tahrir varakalarında tespit edilen adreslerin, mükellefin bilinen adresleri olduğu, mektupların gönderilmesinde bu adreslerden tarih itibarıyla tebligatı yapacak makama en son olarak bildirilmiş veya bu makamca tespit edilmiş olanının nazara alınacağı, 107. maddesinde de; Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın tebliğleri posta yerine memur vasıtasıyla da yaptırmaya yetkili olduğu, bu madde hükmünün uygulanmasında da bu kısımdaki tebliğ esaslarına uyulacağı hükümlerine yer verilmiştir.
    6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un, uyuşmazlık döneminde yürürlükte bulunan, 55. maddesinde; amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir "ödeme emri" ile tebliğ olunacağı, 58. maddesinde de; ödeme emrine karşı böyle bir borcun bulunmadığı veya kısmen ödendiği veya zamanaşımına uğradığı iddialarıyla 7 gün içinde dava açılabileceği öngörülmüştür.
    Dosyanın incelenmesinden, dava konusu ödeme emri içeriği 2009 yılına ilişkin vergi borçları için düzenlenen ihbarnamelerin, şirketin işyeri adresi olan "… Mah. … Cad. No:…" adresinde, şirket çalışanı olarak … adlı şahsa 16/10/2014 tarihinde tebliğ edildiği, adı geçenin, şirkette çalışmadığına dair bir beyanı olmadan veya tebliğ almaktan imtina ettiğine dair herhangi bir itirazı olmaksızın tebligatı bizzat aldığı anlaşılmaktadır.

    Her ne kadar, SGK kayıtları ispat vasıtası olarak sunularak, anılan şahsın şirket çalışanı olmadığı ileri sürülmekte ise de, sigortalı olan veya olmayan birçok kişinin fiilen çalışan olabileceği günlük hayatta karşılaşılabilen bir vakıadır. Tebligata ilişkin anılan Kanun hükümlerinde de, tebliğ yapılırken ilgiliden sigortalılık belgesinin istenilmesi gerektiği hususunda bir hüküm bulunmamaktadır. Anılan şahsın, itirazsız olarak tebligatı bizzat aldığı ve şirket çalışanı şerhi olan tebliğ evrakını imzaladığı, işyerlerinin iş dışında sosyal amaçlı olarak uğranılabilecek nitelikte olmasının iktisadi ve ticari icaplarla uyuşmadığı, tebligatı alan şahsın şirket çalışanı olmadığı iddiasının hayatın olağan akışı ile bağdaşmadığı göz önünde bulundurulduğunda, aksi yönde iddianın davacı tarafından ispatına yönelik yeterli delil ibraz edilememiştir. Dolayısıyla, dava konusu ödeme emrinin dayanağı ihbarnamelerin usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği sonucuna varılmıştır.
    Bu itibarla, belirtilen gerekçe ile verilen Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddeden temyize konu Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin kabulüne,
    2. Temyize konu …. Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 07/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi