Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Kural olarak zamanaşımı hangi borçlu hakkında gerçekleşmiş ise o borçlu hakkında hüküm ifade eder. Takip borçlusu A.. T...dışındaki borçlular hakkında zamanaşımını kesen nedenlerin olması A...T... açısından hüküm ifade etmez. Takip dayanağı bono ile ilgili olarak 14.5.1997 tarihinde takip başlatılmış borçlu A.. T.. örnek 163 ödeme emri 16.5.1997 tarihinde tebliğ edilmiştir. Adı geçen borçlu hakkında 15.1.2007 tarihine kadar icra dosyasında herhangi bir işlem yapılmadığından dayanak bono TTK.nun 690. madde göndermesiyle bonolarda uygulanması gereken aynı kanun 661. maddesi gereğince zamanaşımına uğramıştır. Ancak borçluya 15.1.2007 tarihinde ilk ödeme emri İİK.nun 58/3. maddesi nedeniyle iptal edildiğinden ikinci kez ödeme emri tebliğ çıkartılmış 19.1.2007 tarihinde de tebliğ edilmiştir. Bu nedenle somut olayda İİK.nun 71/son maddesi değil, yeniden tebliğ edilen ödeme emrine göre yasal süresinde (İİK.168/5) içerisinde borçlu takibin kesinleşmesinden önceki devreye ilişkin zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Mahkemece İİK.nun 169/a/4-5. maddesi gereğince itirazın kabulüne ve takibin durmasına karar vermek gerekirken, itirazın yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 16.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.