23. Hukuk Dairesi 2016/1811 E. , 2018/5775 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili kooperatifin faiz alacaklarını saklı tutmak kaydıyla 31.12.2013 tarihine kadar ödenmeyen aidat borcunun tahsili için davalı hakkında icra takibi başlandığını, davalının süresi içerisinde borcun tamamına itiraz ettiğini, 18.03.2014 tarihinde icra takibinin durduğunu, davalının müvekkili kooperatif tarafından kendisine verilen ibra yazıları doğrultusunda, borcu olmadığını belirterek borca itiraz ettiğini, davalının üye aidat ve ara ödemelerden kaynaklanan borçlarını kanunen ödemek zorunda olduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptali ile icra takibinin devamına, davalının kötü niyetli itirazı sebebi ile takip konusu asıl alacağın % 20"sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu alacağın konusunun aidat veya ara ödemeler ise hangi dönemlere, hangi aylara ait olduğunun net bir şekilde açıklanması gerektiğini, davacı kooperatif eski yöneticileri hakkında cezai süreç başlatılmış olması nedeniyle bir çok kooperatif üyesinin kooperatife güveninin kalmadığını, kooperatifin maddi imkanlarının, başkalarınca kötüye kullanma nedeniyle oluşan maddi kriz tekrar üyelere yüklenmeye çalışıldığını, makul belgenebilir somut alacak kalemlerine ilişkin yükümlülüklerini müvekkilinin yerine getirmeye hazır olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından; davalının davacı kooperatifin üyesi olduğu ve bu sıfatı taşıması nedeniyle genel kurulca belirlenmiş aidatları ödeme yükümlülüğünün bulunduğu, takip tarihi (18.03.2013) itibariyle davacı kooperatife 4.756,50 TL aidat, 236,74 TL işlemiş faiz borcunun bulunduğu, fakat davacı tarafça icra takibinde faize ilişkin talep hakkı saklı tutularak sadece asıl alacak (aidat) talebinde bulunulduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile itirazının iptaline, alacağın likit olması ve davalının itirazında haksız bulunması gözetilerek, davacı (alacaklı) lehine hükmolunan miktarın % 20’si oranında icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 12.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
