22. Hukuk Dairesi 2012/20210 E. , 2013/8119 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 15.03.2004-11.12.2009 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde kesintisiz olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin herhangi bir sebep göstermeksizin ve bildirimsiz olarak işverence feshedildiğini, işçinin yaklaşık beş yıl boyunca haftanın altı günü tam olarak 08:00-18:45 saatleri arasında sürekli olarak çalıştığını, ancak karşılığının ödemediğini belirterek müvekkilinin ihbar ve kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının işten kendisinin ayrıldığını, istifa ederek işten ayrılan işçinin ihbar ve kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, ödenmeyen fazla mesai alacağının da bulunmadığını, zaten davacının fazla mesai alacağının da iddia edildiği gibi olmadığını, hangi ay ne kadar fazla mesai yapmış ise ilgili ayda ödendiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, iş sözleşmesinin işverence haklı sebebe dayanmaksızın feshedildiği değerlendirilerek ve tanık beyanlarına göre de fazla mesai ücreti alacağı bulunduğu gerekçesiyle istekler hüküm altına alınmıştır.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1)Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2) Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ara dinlenmenin süresi ve fazla çalışma hesabının doğru yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.
İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışması beklenemez. Gün içinde işçinin yemek, çay, sigara gibi ihtiyaçlar sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı vardır.
Ara dinlenme 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesinde düzenlenmiştir.
Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir.
4857 sayılı Kanun"un 63 üncü maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi onbir saati aşamayacağından, 68. maddenin belirlediği yedibuçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok onbir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir.
Başka bir anlatımla günde onbir saate kadar olan çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saat ve daha fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanık beyanlarına göre ara dinlenmesi günlük kırkbeş dakika olarak esas alınarak hesaplamalar gerçekleştirilmiştir. Oysa yasal düzenleme gereği günlük 1 saat ara dinlenmesinin düşümü ile alacak hesaplaması yapılmalıdır. Mahkemece bilirkişiden bu yönde ek rapor alınması gereklidir.
3)Diğer taraftan, davacının çalışma süresi boyunca fazla mesai ücretlerinin ödenmediği iddiası, kendi tanıklarının yapılan fazla çalışmaların karşılığının her ay 100-150 tl olarak ödendiği, ancak bu ödemenin eksik olduğu şeklindeki anlatımları ile çelişmektedir. Mahkemece davacı isticvap edilmeli, işyerindeki çalışma şekli ve ücretler ile birlikte tanıkların sözünü ettiği miktar fazla mesai ücreti ödemesi yapılıp yapılmadığı hususu aydınlatılmalı, fazla mesai alacağı buna göre hüküm altına alınmalıdır. Yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 18.4.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.