17. Hukuk Dairesi 2016/9459 E. , 2019/3861 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 16.03.2012 tarihinde, müvekkili idaresindeki motosiklete, davalının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında, davacının yaralandığını, sakat kaldığını, tedavi sürecinde öğrenimine ara verdiğini ve bu süreçte de mağdur olduğunu belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, 32.057,24 TL olarak talebini ıslah etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 32.057,24 TL maluliyet kaynaklı maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
1-Dava dilekçesinde nelerin yer alması gerektiği hususu 1086 sayılı HUMK"nun 179. maddesi ve 6100 sayılı HMK"nun 119. maddesinde düzenlenmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde (1086 sayılı HUMK m. 75) ise; “Hakim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir” hükmüne yer verilmiştir. O halde açıklık bulunmayan hallerde hakim, dava dilekçesinin açıklanmasını ilgili taraftan her zaman isteyebilir.
Davacı vekilince, davacının geçirdiği kaza sonucu vücudunun birçok yerinde yaralanma, kırık ve hasar meydana
geldiğini, uzun süren tedaviler sonrasında öğrenimini kesmek zorunda kaldığını, ağız ve diş sağlığının bozulduğunu, çene ameliyatı geçirdiğini, çalışma gücü kaybı ve maluliyetinin tespiti gerektiğini belirterek, fazlaya dair talep hakkı saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile tahsili talep edilmiş, mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı vekili tarafından ıslah edilen 32.057,24 TL. maluliyetten kaynaklı maddi tazminata karar verilmiştir.
Davacı vekilinin dava dilekçesinde talep etmiş olduğu maddi tazminat talebi açık değildir. Bu nedenle mahkemece; fazlaya dair talep hakkı saklı kalmak kaydı ile davacı için 1.000,00 TL maddi tazminat talebinde bulunulduğu gözetilerek, maddi tazminat talebinin neleri kapsadığı, hangi zarar kalemlerine ilişkin olduğu ve her zarar kalemi için ne kadar istendiği açıklattırılarak maddi tazminat talebi değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
2-Davacının davaya konu trafik kazasında % 37,5 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş, mahkemece, 07.01.2016 havale tarihli aktüer bilirkişi raporu hükme esas alınmış, hesap raporunda; davacının % 3,3 maluliyeti ve 2 ay iyileşme süresi gözetilerek, maluliyet için geçmiş dönem=357,39 TL., gelecek aktif dönem=12.879,80 TL., gelecek pasif dönem=1.359,97 TL., bakıcı-refakatçi ücreti=17.341,88 TL ve işgöremezlik ödeneği=118,20 TL olmak üzere toplam 32.057,24 TL maddi zarar hesaplanmıştır.
Aktüer raporda, “...iş gücü kaybı tazminatı hesaplanırken kaza tarihindeki (16.03.2012) net asgari ücret 701,14 TL, işgöremezlik ödeneğinde ise, kaza tarihindeki brüt asgari ücretin 886,50 TL esas alındığı, bakıcı gideri için rapor tarihi itibariyle bilinen en son brüt asgari ücret (Tarih:31.12.2016):1.647,00 TL.nin esas alındığının belirtildiği, (bakıcı gideri talebi yönünden yapılacak hesaplamada kaza tarihinde yürürlükte olan brüt asgari ücret tutarının (tamamının) dikkate alınması gerekmektedir)- emekli maaşı rapor tarihi itibariyle bilinen en son asgari ücretten düşük olduğundan bilinen en son AGİ"siz asgari ücret olan 1.177,46 TL seviyesine çıkarılmıştır, geçmiş dönem bakıcı gideri toplamı:1.263,25 TL., geçmiş dönem bakıcı gideri kusur karşılığı: 789,53 TL., gelecek pasif dönem bakıcı gideri:2.766,96 TL., gelecek pasif dönem bakıcı kusur oranı karşılığı: 1.729,35 TL...” şeklinde ifadelere yer verildiği
görülmekte, hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda bulunan miktarlara nasıl ulaşıldığı anlaşılamamakta, rapor açık olmadığından denetime de elverişli bulunmamaktadır. Bu nedenle, mahkemece konusunda uzman aktüer bir bilirkişiden yeni bir rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 01/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.