23. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1839 Karar No: 2018/5769 Karar Tarihi: 12.12.2018
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/1839 Esas 2018/5769 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2016/1839 E. , 2018/5769 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili yüklenici müvekkili ile davalı arsa sahibi arasındaki 31.01.2013 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve aynı tarihli vekaletnamenin müvekkilinin sözleşme şartlarına uymasına rağmen davalı tarafça tek taraflı olarak fesh edildiğini, fesih ve vekaletten azil işlemlerinin haksız olduğunu ileri sürerek davalının sözleşmeden feshi ve vekaletten azil işlemlerinin iptaline, aksi kanaat halinde sözleşmeden doğan toplam 95.875,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından; sözleşmeye göre yüklenici olan davacının sözleşme tarihinden itibaren 6 ay içinde (31.07.2013 tarihine kadar) inşaat ruhsatını almakla yükümlü olduğu, sözleşmenin 7. maddesine göre ise 6 ay içinde inşaat ruhsatı alınmaz ise arsa sahibi olan davalının sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih etme hakkının bulunduğu dava konusu olayda 6 ay içinde inşaat ruhsatının alınamadığı bu nedenle davacı yüklenicinin temerrüde düştüğü, davalının ise TBK"nın 123. maddesine göre yüklenici davacıya ek süre vermeden sözleşmeyi tek taraf olarak feshedip davacıyı vekillikten azlettiği, fesih işleminin usulüne uygun olmamakla birlikte geçerli olduğu, davacının bu sözleşme nedeniyle 11.675,00 TL tutarında masraf yaptığı ve sözleşmenin 10 maddesi gereğince yapmış olduğu bu masrafların 5 katı olan 58.375,00 TL"yi davalı iş sahibinden talep edebileceği gerekçesiyle sözleşmenin feshi ve azil işleminin iptaline ilişkin isteminin reddine, tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Dava; tek taraflı olarak arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshinin geçersiz olduğunun tespiti ve tazminat istemine ilişkindir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri ya taraf iradelerinin birleşmesi veya mahkeme kararıyla mümkündür. Davalı sözleşmenin feshini ihtar ile bildirmiş davacı yüklenici tarafından ise tazminat talepli dava açılmakla fesih yönünde taraf idareleri birleşmiştir. Mahkemenin de kabulünde olduğu gibi davacı yüklenici sözleşme gereğince edimlerini yerine getirmemiştir. Bu nedenle arsa sahibi fesih iradesinde haklıdır. Yani sözleşmenin feshine davacının haksız eylemi sebep olmuştur. Böyle bir durumda davacı yüklenici ancak davalı arsa sahibi lehine yapılan iş karşılığını, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edebilir. Somut olayda; davacı tarafın iddia ettiği ve dava dilekçesinde belirttiği masraf kalemlerinden hiç biri davalı arsa sahibinin menfaatine olan harcamalardan olmadığı görülmektedir. Bu durumda mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekli iken yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 12.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.