Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3475
Karar No: 2020/1957
Karar Tarihi: 04.03.2020

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/3475 Esas 2020/1957 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2019/3475 E.  ,  2020/1957 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi


    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı fer"i müdahil Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, fer"i müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı, vekili dava dilekçesinde özetle; 02.08.1999 - 08.09.1999 tarihleri arasında davalı işveren şirket nezdinde çalıştığının tespitini talep etmiştir.
    II-CEVAP:
    Fer’i müdahil SGK vekili cevap dilekçesi ile avanın 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, dava edilen süre yönünden çalışmasını gösterir bordro veya bir belgenin bulunmadığını, davanın ancak bordro tanıkları yahut komşu işyeri tanıkları ile ispatlanabileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Davanın kabulü ile, davacı ..."ın 02/08/1999 ile 08/09/1999 (her iki tarih dahil) tarihleri arasında davalı ... sicil numaralı ... Seramik Sanayi ticaret Limited Şirketinde aralıksız olarak çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
    İSTİNAF SEBEPLERİ:
    İlk Derece Mahkemesi kararına karşı feri müdahil Kurum vekili tarafından verilen istinaf dilekçesiyle, kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, davanın 5 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığı, davacının çalışmasını gösterir herhangi bir bordro, belge v.s. bulunmadığı, tanıkların bordro tanığı ve komşu tanığı vasfında olmadığı, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurulduğu görülmüştür.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Fer’i müdahil Kurum vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Fer’i müdahil Kurum vekili,Bölge Adliye Mahkemesinin vermiş olduğu kararın usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesi ile kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Davacı, 02/08/1999 ile 08/09/1999 tarihleri arasında davalı işveren şirket nezdinde çalıştığının tespitini talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
    506 sayılı Yasa"nın 79/10. (benzer 5510 sayılı Kanun m. 86/8.) maddesine göre Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerekir.Kanunda yer alan 5 yıllık süre, hak düşürücü olup mahkeme tarafından kendiliğinden nazara alınması gerekir. Yönetmelikle tespit edilen belgelerin bu meyanda işe giriş bildirgesinin verilmesi durumunda hak düşürücü sürenin işlememesi, ancak iş bu belgelerin içerdiği işe başlama tarihinden sonraki dönem için söz konusudur.Yönetmelikte sayılan belgelerden birisinin verilmiş olması halinde artık hak düşürücü süreden söz edilemez.
    Anılan maddenin yorumunda Yargıtay uygulamasına göre, sigortalının çalıştığı işyerinden askerlik nedeniyle ayrılıp terhisini müteakip aynı işyerinde çalışmaya devam etmesi durumunda, davacıya ödenen ücretten sigorta priminin kesildiği hallerde, Kurumun denetim elemanlarınca davacının çalışmasınıntespit edildiği durumlarda hak düşürücü süreden bahsedilemez.Ayrıca çalışmanın blok çalışma niteliğinde olması yani kesintisiz devam etmesi halinde hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceği gibi, mevsimlik çalışmanın bulunması ve bu çalışmanın yıllar itibariyle kesintisiz sürdüğünün kabulü halinde de çalışılmayan dönemde hizmet akdi askıda olduğundan hükme esas alınan 5 yıllık hak düşürücü sürenin başlangıcı olarak, mevsimlik çalışmanın sona erdiği yılın sonu esas alınması gerekir. Aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulu"nun 05.02.2003 gün ve 2003/10-7 E., 2//353 K.; 27.04.2011 gün ve 2011/10-52 E.-2011/221 K. sayılı ilamlarında da, benimsenmiştir.
    Yukarıdaki bilgiler ışığı altında, inceleme konusu olayda, 02.08.1999 - 08.09.1999 tarihleri arası sürekli çalışma iddia edilmiş ise de, SGK kayıtlarına göre, davalı işverene ait işyeyerinden ilk işe giriş tarihinin 28.09.1999 tarihi olarak gösterilmesi ve 28.09.1999 - 02.12.1999 tarihleri arası çalışma süresinin kurum kayıtlarıyla bildirilmiş olması gözetildiğinde, işbu dava tarihi dikkate alındığında; yukarıda belirtilen ilkeler kapsamında ilk işe giriş tarihi öncesine ait olan 02.08.1999 - 08.09.1999 arası çalışma süresinin hak düşürücü süre kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki iddiaya konu çalışma süresi (02.08.1999 - 08.09.1999) ile ilk bildirimin yapıldığı tarih (28.09.1999) arasında dahi çalışma yönünden kesintinin varlığı aşikardır.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yanılgılı değerlendirme ile davanın hak düşürücü süreye uğramış olması nedeniyle reddi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, fer"i müdahil Kurumu vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının, HMK"nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak, temyiz edilen İlk Derece Mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 04/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi