Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3880
Karar No: 2019/5079

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/3880 Esas 2019/5079 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2019/3880 E.  ,  2019/5079 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDAKİ ŞERHİN TERKİNİ-TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu kaydındaki şerhin terkini, tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

    -KARAR-

    Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu kaydındaki şerhin terkini, tapu iptali ve tescil isteklerine ilişkindir.
    Davacı, borçlu Vildan Kılıçarslan"a konut kredisi kullandırıldığını ve adına kayıtlı çekişme konusu 1 parsel sayılı taşınmazdaki 5 numaralı bağımsız bölüm üzerine ipotek tesis edildiğini, konut kredisinin taksitlerinin ödenmemesi nedeniyle borçlu hakkında İzmir 11. İcra Müdürlüğünün 2012/6652 sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine geçildiğini, taşınmazın ... "e ipotekli olarak devredilmesi nedeniyle ..."in de takibe dahil edildiğini, taşınmaz üzerinde ... 12. Aile Mahkemesinin 2010/828 Esas sayılı davası nedeniyle ihtiyati tedbir şerhi bulunduğunu, takibin kesinleşerek taşınmazın satışına karar verildiğini ve alacağa mahsuben 88.500,00-TL’ye davacı bankaya ihale edildiğini, taşınmazın banka adına tescili talebinin... Tapu Müdürlüğünce reddedildiğini ileri sürerek, davalı ... Müdürlüğünce verilen 20/09/2013 tarihli red kararının iptaline ve taşınmazın banka adına tüm şerhlerden ari olarak tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davacı banka vekilince, taşınmazın tüm şerhlerden ari olarak banka adına tescilinin talep edildiğini, mahkeme tarafından konulan ihtiyati tedbir şerhinin devam edip etmediğinin ilgili mahkemesinden idarece sorulmasına rağmen tedbirin kaldırıldığına dair herhangi bir cevap verilmemesi üzerine davacı adına tescil işleminin ihtiyati tedbir şerhli olarak yapılabileceğinin davacı banka vekiline bildirildiğini, ancak davacının taşınmazın tedbirden ari şekilde tescilini talep etmesi nedeniyle tescilin yapılamadığını, idarenin verdiği ret kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, taşınmazın tapu kaydının iptaline ve davacı adına tesciline,... 12. Aile Mahkemesinin 2010/828 Esas sayılı davasında konulan ihtiyati tedbir şerhinin devamına ilişkin olarak verilen karar Dairece; ‘’ ... davacı taraf her ne kadar taşınmazın adına tescili için davalı idareye başvuruda bulunmuş ise de, davalı idare tarafından tescilin ancak...12. Aile Mahkemesinin 2010/828 Esas sayılı dosyasından konulan ihtiyati tedbir şerhi ile birlikte yapılabileceğinin bildirildiği, davacı bankanın takyidatsız bir şekilde taşınmazın adına tescili talep etmesi üzerine davalı idarece bu kez, ihtiyati tedbir şerhini koyduran merci tarafından, tedbirin terkinine ilişkin bir bilginin bulunmadığından bahisle davacının talebinin reddedildiği, bu hali ile davalı idarenin davanın açılmasına sebebiyet vermediği anlaşıldığına göre, bu davalı aleyhine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir. Ayrıca, taşınmaz kaydında tedbir şerhi dışında dava dışı ... lehine intifa hakkı şerhi bulunmasına rağmen mahkemece bu hususunun değerlendirilmeden sonuca gidilmesi de hatalıdır. Hal böyle olunca, yukarıda belirtilen ilkeler uyarınca araştırma ve incelemenin yapılması, öte yandan taşınmaz kaydında dava dışı ... lehine tesis edilen intifa hakkının kötüniyetli olarak konulup konulmadığının saptanması, davalı idarenin dava açılmasına sebebiyet vermediği de gözönünde bulundurularak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. "" gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 1 parsel sayılı taşınmazdaki 5 numaralı bağımsız bölümün dava dışı ... adına kayıtlı iken davacı banka lehine 25.05.2009 tarihinde ipotek tesis edildiği, çekişmeli taşınmazın ... tarafından 05.11.2009 tarihinde dava dışı ...’e satış suretiyle devredildiği, ... tarafından da 26.04.2010 tarihinde taşınmaz üzerinde dava dışı ... lehine 99 yıl süreli intifa hakkı tanınarak, çıplak mülkiyetin dava dışı ...e satış suretiyle temlik edildiği, davacının 05.06.2012 tarihinde ... 11. İcra Müdürlüğünün 2012/6652 sayılı dosyası ile Vildan aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlattığı, 30.10.2012 tarihinde de Mustafa’nın takibe dahil edildiği, takip sonucunda yapılan ihale ile taşınmazın 01.08.2013 tarihinde alacağına mahsuben davacı banka tarafından satın alındığı, uyaptan temin edilen belgelerden ise ... 12. Aile Mahkemesinin 2010/828 Esas, 2015/188 Karar sayılı dava dosyasında davacının Hanife Çelik, davalının ise Mustafa Demir olduğu, davanın mal rejimine dayalı alacak istemine ilişkin bulunduğu, anılan mahkemece çekişmeli taşınmaz kaydına 07.09.2010 tarihinde ihtiyati tedbir şerhi konulduğu, mahkemece verilen hükmün 06.06.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere hukukumuzda, diğer çağdaş hukuk sistemlerinde olduğu gibi kişilerin huzur ve güven içerisinde alış verişte bulunmaları satın aldıkları şeylerin ilerde kendilerinden alınabileceği endişelerini taşımamaları, dolayısıyla toplum düzenini sağlamak düşüncesiyle, alan kişinin iyi niyetinin korunması ilkesi kabul edilmiştir. Bu amaçla 4721 s. Türk Medeni Kanununun (TMK) 2. maddesinin genel hükmü yanında menkul mallarda 988 ve 989., tapulu taşınmazların el değiştirmesinde ise 1023. maddesinin özel hükümleri getirilmiştir.
    Öte yandan, bir devleti oluşturan unsurlardan biri insan unsuru ise bunun kadar önemli olan ötekisi topraktır. İşte bu nedenle Devlet, nüfus sicilleri gibi tapu sicillerinin de tutulmasını üstlenmiş, bunların aleniliğini (herkese açık olmasını) sağlamış, iyi ve doğru tutulmamasından doğan sorumluluğu kabul etmiş, değinilen tüm bu sebeplerin doğal sonucu olarak da tapuya itimat edip, taşınmaz mal edinen kişinin iyi niyetini korumak zorunluluğunu duymuştur. Belirtilen ilke TMK"nin 1023. maddesinde aynen "tapu kütüğündeki sicile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan 3 ncü kişinin bu kazanımı korunur" şeklinde yer almış, aynı ilke tamamlayıcı madde niteliğindeki 1024.maddenin 1. fıkrasına göre "Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken 3 üncü kişi bu tescile dayanamaz" biçiminde öngörülmüştür.
    Somut olaya gelince, 13.05.2014 tarihinde açılan davada mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece bozulmuş, bozma ilamında maddi hata sonucu çekişme konusu 5 numaraları bağımsız bölümün son maliki ..."in davalı olduğu belirtilmiştir. Ne var ki, son malik ...davalı değildir.
    Hal böyle olunca, davacıya taşınmaz maliki aleyhine dava açma imkanı tanınmak suretiyle açılacak olan davanın bu dava ile birleştirilmesi, açıklanan bu olgular ve toplanan deliller yolsuz tescilin yukarıdaki ilkeleri ile birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 07.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi