Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/661
Karar No: 2019/812
Karar Tarihi: 11.02.2019

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/661 Esas 2019/812 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi, sanığın kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle TCK'nın ilgili maddeleri uyarınca hüküm giymesine karar vermiştir. Ancak Adalet Bakanlığı kanun yararına bozma talebinde bulunmuştur. İlgili kanun maddeleri gereği sanığın istinabe yolu ile sorguya çekilmesi gerektiğini ve sorgusunun yapılarak savunma hakkının kısıtlanması suretiyle mahkumiyet kararının hatalı verildiği ileri sürülmektedir. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, kararın kanun yararına bozulması talebini reddetmiştir. İlgili kanun maddeleri ise Türk Ceza Kanunu'nun 188/3, 62 ve 52/2. maddeleri ile Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 196. maddesinin 2. fıkrasıdır.
10. Ceza Dairesi         2019/661 E.  ,  2019/812 K.

    "İçtihat Metni"

    Adalet Bakanlığının, 21/01/2019 tarihli yazısı ile uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık ...’un mahkûmiyetine dair İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/10/2017 tarihli ve 2017/168 esas, 2017/387 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 29/01/2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A) Konuyla İlgili Bilgiler:
    Sanık hakkında 28/03/2017 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı yapılan yargılama sonucunda, İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/10/2017 tarihli ve 2017/168 esas, 2017/387 sayılı kararı ile TCK"nın 188/3, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 8 yıl 4 ay hapis ve 80,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği, anlaşılmıştır.
    B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
    Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre, sanığın uyuşturucu madde ticareti olarak belirlenen eylemini cezai yaptırıma bağlayan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 188/3. maddesinde hapis cezasının alt sınırının 10 yıl olarak belirlenmesi nedeniyle sanık hakkında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 196. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “Sanık, alt sınırı beş yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar hariç olmak üzere, istinabe suretiyle sorguya çekilebilir. Sorgu için belirlenen gün, Cumhuriyet savcısı ile sanık ve müdafiine bildirilir. Cumhuriyet savcısı ile müdafiin sorgu sırasında hazır bulunması zorunlu değildir. Sorgusundan önce sanığa, ifadesini esas mahkemesi huzurunda vermek isteyip istemediği sorulur.” hükmünün uygulanması gerektiği gözetilmeden, sanığın yakalama emrine istinaden İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesince sorgusunun yapılarak, savunma hakkının kısıtlanması suretiyle mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/10/2017 tarihli ve 2017/168 esas, 2017/387 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
    C) Konunun Değerlendirilmesi:
    Yargılamayı yapan İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesince, sanığa ulaşılamadığı gerekçesiyle ifadesinin alınmasına yönelik olarak yakalama kararı çıkarılmasını müteakip, sanığın mesai saatleri dışında yakalanması üzerine nöbetçi mahkeme olan İstanbul Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesince savunmasının alınmasının CMK’nın 196/2. maddesine aykırılık teşkil etmeyeceği, Ceza Genel Kurulunun 05/02/2013 tarihli ve 2012/10-1295 esas, 2013/36 sayılı kararında da belirtildiği üzere, hakkında yakalama kararı çıkarılan sanığın yakalandığında nöbetçi mahkeme tarafından savunmasının alınmasının CMK’nın 196/2. maddesinde belirtilen istinabe yolu ile savunma alma yasağının ihlali niteliğinde olmadığı ve
    sanığın da “duruşmalardan vareste tutulmayı” talep ettiği anlaşıldığından, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmemiştir.
    D) Karar:
    Açıklanan nedenlere göre; İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/10/2017 tarihli ve 2017/168 esas, 2017/387 sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 11.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi