Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3008
Karar No: 2020/1953
Karar Tarihi: 04.03.2020

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/3008 Esas 2020/1953 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2019/3008 E.  ,  2020/1953 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi


    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın davalı ... yönünden reddine, diğer davalı şirket yönünden kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, davalı .. Kimya Dış Tic. San. Tic. A.Ş. vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı Kurum vekili ile davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı Kurum; sigortalı ..."nin 12.02.2002 tarihinde geçirdiği işkazasında % 100 oranında malul kaldığını belirterek sigortalıya bağlanan 99.357,98 TL peşin sermaye değerli gelirden doğan kurum alacağının 25.04,2005 onay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
    II- CEVAP
    Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle ; davanın 1 yıl içinde açılması gerektiğini, en çok 10 yıllık zamanaşımı süresinin olduğunu, dava konusu olayın davalının dışında gerçekleştiğini, savunma hakkının kullanılamadığım, kusur ve maluliyet oranlarının yeniden hesaplanması gerektiğini, davacının ilk peşin değeri isteyebileceğini, artışları isteyemeyeceğini, kusurda sorumluluğun kusur oranıyla ilgili kişi için geçerli olduğunu, dolayısıyla alacağın müşterek ve müteselsil tahsili talebinin yasaya aykın olduğunu belirtmiş ve davanın reddini istemiştir.
    III- MAHKEME KARARI
    A- İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    Davanın kısmen kabulüne, davalı ... Kimya Dış Tic. Aş. yönünden 61.314,55 TL İlk peşin sermaye değerinin 25/04/2005 tarihinden, 510,38 TL 03/06/2004 tarihinden 575,29 TL 01/07/2004 tarihinden 278,33 TL 06/09/2004 tarihinden 381,37 TL 12/10/2004 tarihinden 118,44 TL 12/10/2004 tarihinden 59,22 TL 26/01/2005 tarihinden 52,20 TL 06/10/2004 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı ... yönünden davanın reddine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine,
    B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    İlk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle;
    “Davalının istinaf başvurusunun reddine” karar verilmiştir.
    TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı Kurum vekili, sigortalıya izafe edilen kusur oranına itirazla kusurun tamamının davalılara ait olduğunu belirterek kararı temyiz ederek bozulmasını talep etmiştir.
    Davalı şirket vekili; tecrübeli bir işçi ve vardiya amiri olan kazalı işçinin, forklift operatörünün uyarısına rağmen işyerinde insan kaldırmaya uygun 4 tane sepet var iken insan kaldırmaya uygun olmayan sepeti kullanarak tabela takmaya çalışmasında tam kusurlu olduğu, tanık ifadeleri dikkate alınmaksızın değerlendirme yapıldığı ve kusur oranı belirlendiği, bu nedenle alınan kusur raporunun hatalı olduğu, gerekçeleriyle kararın bozulmasını talep etmiştir.
    IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    1-Davacı SGK vekilinin temyiz itirazları yönünden;
    Bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz yoluna başvurmada hukuki yararın bulunması gerekir (HMK. md. 361/2). İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurmayan veya süresini geçirdiği için istinaf yoluna başvurmamış olan taraf yönünden, verilen karar kesinleşeceği için artık bu tarafın temyiz yoluna başvurmasında hukuki yararı yoktur. Şayet, karşı tarafın istinaf yoluna başvurması üzerine bölge adliye mahkemesi tarafından yeniden esas hakkında karar verilmiş ise, o takdirde karara karşı istinaf yoluna başvurmamış olan taraf temyiz yoluna gidebilir. Zira, bunda hukuki yararı vardır.Eldeki davada, davacı Kurum, ilk derece mahkemesinin kararına karşı, istinaf yoluna başvurmamıştır. Bu karara karşı, davalı şirket istinaf yoluna başvurmuş ve bölge adliye mahkemesince başvuru esastan reddedilmiştir. Bu itibarla, davacı Kurum yönünden ilk derece mahkemesinin kararı kesinleşmiş bulunmaktadır. Diğer bir anlatımla, davacı Kurumun temyiz yoluna başvurma hakkı bulunmadığından davacı Kurumun temyiz isteminin REDDİNE,
    2-Davalı şirket vekilinin temyiz talebi yönünden;
    Davanın yasal dayanağı, olay tarihinde yürürlükte bulunan ve 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu"nun 21/1 . maddesidir.
    5510 sayılı Kanun"un 21. maddesinin 1. fıkrasında, iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir davranışı sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamının, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirileceği belirtilmiştir.
    Rücu davaları kusur sorumluluğuna dayanmakta olup, iş kazasında kusuru olanlar davacı Kurumun rücu alacağından kusurları karşılığında sorumludur. Kusurun belirlenmesinde ise; zararlandırıcı sigorta olayının ne şekilde oluştuğunun, dosya içeriğindeki tüm deliller taktir olunarak belirlenmeli ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, konusunda uzman bilirkişi heyetinden, aynı olay nedeni ile daha önce açılmış ve kesinleşmiş tazminat ve ceza davaları varsa, bu davalardaki kusur raporları ile çelişki oluşturmayacak şekilde kusur oran ve aidiyeti konusunda rapor alınması gereklidir. Kusur durumu saptanırken, iş güvenliği mevzuatına göre hangi önlemlerin alınması gerektiğinin, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığının ve alınmış önlemlere sigortalı işçinin uyup uymadığı değerlendirilerek belirlenmesi gerekir.
    İlk derece mahkemesi tarafından hükme esas alınan kusur raporuna göre davalı işveren şirketin %60, kazalının %40, aynı işyerinde kimya mühendisi olan davalı ...’ın ise kusursuz olduğunun belirlendiği ve mahkemece; kusur raporu esas alınarak davanın kısmen kabulü yönünde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
    Eldeki davada, davalı şirkete ait kimyasal madde depolanması,nakliye ve pazarlanması alanında faaliyet gösteren işyerinde,öğle paydosunda kazalı, 12.12.2012 tarihinde, 250 lt’lik plastik varilin dibinde kalan 602 AHS adı verilen asidik malzemeyiçözmek için,kimseden talimat almaksızın aşamalı olarak takip etmesi gereken süreci uygulamadan %50’lik baz niteliğindeki kostik malzemeyi doğrudan varil içindeki asidik malzeme üzerine ilave ederek varilin kapağını kapatması ve asidik malzeme ile bazal malzemenin reaksiyona girmesi sonucu bidion içindeki basınç artması nedeniyle varil patlamış ve varilden sıçrayan kimyasaşl malzeme,varilin hemen yanında buluna sigortalının gözlerine sıçrayarak yaralanmasına neden olmuştur.
    Dosya kapsamından, kazalıya davalı işyerinde amirleri tarafından herhangi bir talimat verilmemesine rağmen ve üretimin yapılmadığı bir vakitte,öğle paydosunda iken varili temizlemek için kendi insiyatifi ile yaptığı işlemin sonuçlarını bilebilecek tecrübeye sahip olmasına rağmen,bu işlem için takip etmesi gereken süreci takip etmeyerek ve kurallara uymayarak daha kısa zamanda aynı sonuca ulaşabilmek için asidik malzeme ile bazal malzemeyi birden karıştırarak kazaya sebep olduğunun anlaşılması karşısında,kazalının kusurunun bir miktar daha fazla olması gerekeceği açıktır. Bu itibarla kusur raporundaki kusur oranları hatalıdır.
    Mahkemece; olayın oluş şekline göre,kazalı işçinin kusurunun bir miktar daha fazla olması gerekeceği gözetilerek olayın gerçekleştiği iş kolunda iş güvenliği bakımından uzman kişilerden oluşan bilirkişi heyetinden usule uygun yeni bir kusur raporu alınmalı, varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    O halde, davalı şirket vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ... Kimya Dış Tic. San. Tic. A.Ş."ye iadesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 04.03.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi