Esas No: 2021/882
Karar No: 2022/591
Karar Tarihi: 18.01.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/882 Esas 2022/591 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/882 E. , 2022/591 K."İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
İlk Derece
Mahkemesi : ... 13. İş Mahkemesi
Dava, iş kazasında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul ve kısmen reddine dair verilen karara karşı, davalılar vekillerinin istinafa başvurması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince verilen kararın davalılar vekilleri tarafından süresi içersinde temyiz edildiği, davalı ...Ş.’nin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak icrasını talep etmesine karşın hükmediken tazminat miktarlarının 6100 sayılı HMK’nun 369. maddesinde karar verilen yıl için geçerli duruşma sınırının altında kalması nedeniyle duruşma isteminin reddinin gerektiğine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1- Davalılar vekilinin davacı lehine hükmedilen manevi tazminata ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde
Mülga 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 20.07.2016 tarihinden itibaren uygulanan 8. maddesinin 3. fıkrasına göre, “Bölge Adliye Mahkemesinin para ile değerlendirilemeyen dava ve işler hakkındaki kararları ile miktar veya değeri beşbin lirayı geçen davalar hakkındaki nihaî kararlara karşı tebliğ tarihinden başlayarak sekiz gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.” Bu fıkradaki “beşbin” ibaresi 6763 sayılı Kanunun 5. maddesi ile “kırk bin Türk Lirası” şeklinde değiştirilmiştir.
Mülga 5521 sayılı Kanunun, 6763 sayılı Kanun 5. maddesi ile değişik beşinci fıkrasına göre parasal sınırların, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağı öngörülmüştür.
25.10.2017 tarihinde yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8. maddesinde “temyiz edilemeyen kararlar” sayılmış ancak miktar itibariyle kesinliğe bu maddede yer verilmemiş, 7/3. maddede, 6100 sayılı HMK’nın kanun yollarına ilişkin hükümlerinin, iş mahkemelerince verilen kararlar hakkında da uygulanacağı belirtilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca, Bölge adliye mahkemelerinin miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararların temyiz yoluna başvurulamayacağı hükme bağlanmıştır. HMK Ek madde 1 hükmüne göre de, 362. maddedeki parasal sınırların, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağı belirtilmiştir.
HMK 362/2. maddesine göre “Birinci fıkranın (a) bendindeki kararlarda alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, kırk bin Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. Alacağın tamamının dava edilmiş olması hâlinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kırk bin Türk Lirasını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Ancak, karşı taraf temyiz yoluna başvurduğu takdirde, diğer taraf da düzenleyeceği cevap dilekçesiyle kararı temyiz edebilir”
HMK 366. maddenin yollaması ile temyiz yolunda da uygulanan 346. madde uyarınca, temyiz dilekçesi kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme temyiz dilekçesinin reddine karar verir. Ancak temyiz edilen karar kesin olduğu halde bu konuda inceleme yapılıp karar verilmeksizin dosya Yargıtay’a gönderilmiş ise, 01.06.1990 tarih, 1989/3 E. - 1990/4 K. sayılı içtihadı birleştirme kararı gereğince dosyanın mahalline çevrilmesine gerek olmaksızın Yargıtay tarafından temyiz talebinin reddine karar verebilecektir
Yukarıda belirtildiği şekilde, iş mahkemelerinin kararlarının istinaf incelemesi sonucu Bölge adliye mahkemelerince verilen kararlarda karar tarihine göre kesinlik sınırı: 20.07.2016 - 01.12.2016 tarihleri arasında 5.000,00 TL; 02.12.2016 tarihi sonrası için 40.000,00 TL; 01.01.2017 sonrası için 41.530,00 TL, 01.01.2018 tarihi sonrası için 47.530,00 TL; 01.01.2019 tarihi sonrası için 58.800,00 TL, 01.01.2020 tarihi sonrası için 72.070,00 TL’dir.
Somut olayda ilk derece mahkemesince verilen kararda davacı lehine 20.000 TL manevi tazminata hükmedildiği, bölge adliye mahkemesince davalıların istinaf başvurularının esastan reddine karar verildiği ve kararın davalılar vekillerince temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Bölge Adliye Mahkemesinin 30.10.2020 tarihli kararı itibariyle iş bu manevi tazminat hükmünün HMK 110.maddesinde düzenleme altına alınan dava yığılması (objektif dava birleşmesi) kapsamında maddi tazminat hükmünden bağımsız olarak 72.070,00 TL’lik kesinlik sınırının altında kaldığı anlaşılmakla, davalıların manevi tazminat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının kesinlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.
2- Davalılar vekilinin davacı lehine hükmedilen maddi tazminata ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle, dosya kapsamında alınan kusur raporlarında davaya konu iş kazasında davacının kusursuz olduğunun sabit olduğu, %100 oranındaki kusurun ise davalılar ile iş bu kazada kusuru bulunan üçüncü kişiler arasında açılması imkânı bulunan rücu dava dosyasında tartışılarak, karara bağlanma imkânının bulunmasına göre; temyiz edenlerin sıfatına, temyiz kapsam ve nedenlerine göre, davalılar vekillerinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibariyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalılardan alınmasına, 18.01.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.