Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2017/7811 Esas 2018/2237 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/7811
Karar No: 2018/2237
Karar Tarihi: 27.03.2018

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2017/7811 Esas 2018/2237 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan dolayı mahkumiyet hükmü verdi. Ancak bu hükmün açık ve gerekçeli olması gerektiği, gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi gerektiği, mevcut delillerin tartışılarak değerlendirilmesi gerektiği ve hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi gerektiği belirtildi. Bu ilkelere uyulmadan hükmün CMK'ın 230. maddesine uygun şekilde gerekçe içermemesinin hukuka aykırılık haline denk geldiği ifade edildi. Mahkeme kararında geçen 141, 5271 sayılı CMK'ın 34/1, 230, 289/1-g ve 1412 sayılı CMUK'ın 308/7. maddeleri de detaylı olarak açıklandı. Ayrıca, TCK'nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı olduğu ve bu nedenle yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtildi. Sonuç olarak, mahkumiyet hükmü BOZULDU ve detaylı bir değerlendirme yapılması gerektiği kararlaştırıldı.
14. Ceza Dairesi         2017/7811 E.  ,  2018/2237 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141, 5271 sayılı CMK"nın 34/1, 230, 289/1-g ve 1412 sayılı CMUK"nın 308/7. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının, Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olmasının zorunlu olduğu, bu kapsamda gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiili ile bunun hukuki nitelendirmesinin yapılarak delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği ve bu ilkelere uyulmadan hükmün CMK"nın 230. maddesine uygun şekilde gerekçe içermemesinin CMUK"nın 308/7. maddesinde kesin hukuka aykırılık hali olarak düzenlendiği ayrıca Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 18.11.2014 günlü, 830-502 esas/karar sayılı ilamında da "sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kaldırılarak hükmün açıklanması sırasında CMK"nın 230, 231/11 ve 232/6. maddeleri uyarınca denetime imkan verecek şekilde ve kesinleştiğinde başka bir kararın varlığını gerektirmeden infaza esas alınabilecek nitelikte bir hüküm kurulmalıdır" hususunun açıkça belirtildiği gözetilmeden, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin esası denetlenmemiş olan ilk karara atıfta bulunulup, gerekçe gösterilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Hükümden sonra 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, esası incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 27.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.