MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, yıllık izin, genel tatil ve bayram tatili ve asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalıya ait işyerinde 24.01.2007 -21.06.2010 tarihleri arasında şoför olarak çalıştığını, işveren tarafından şirkete ait aracın arızalanmasına sebebiyet verdiği gerekçesi ile iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini, işyerinde fazla çalışma yaptığını, hafta tatilleri ile ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışmaya devam ettiğini, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkiline ait işyerinde baş şoför olarak çalıştığını, kullandığı aracın gerekli kontrollerini yapmaması sebepi ile aracın arızalanmasına sebebiyet verdiğini, bu olay sebepi ile zarar uğrayan davalı şirketin iş sözleşmesini haklı sebepe dayanarak feshettiğini, davacının hak kazandığı fazla mesai, hafta tatil ve ulusal bayram gelen tatil günleri çalışma karşılığı ücret alacaklarının ödendiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir .
Mahkemece, toplanan delillar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu, davacının fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil günleri çalışma iddiasının şahit beyanları ile ispatladığı ücret gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir .
2- İş sözleşmesinin, işçinin işverene zarar vermesi sebepiyle ve haklı olarak işverence feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 25. maddesinin (II) numaralı bendinin (ı) alt bendinde, işverenin malı olan veya eli altında bulunan makine, tesisat, eşya ya da maddelere otuz günlük ücreti tutarını aşacak şekilde zarar vermesi halinde, işverenin haklı fesih imkânının bulunduğu belirtilmiştir.
İşçinin kusursuz olduğunun ortaya çıkması durumunda, işverenin haklı fesih imkânı olmadığı gibi işçinin kusuru belli bir yüzde ya da belli bir oran olarak saptanmışsa; zararın miktarının bu kusur nispetinde azaltıldıktan sonra otuz günlük ücreti aşıp aşmadığına bakılmalıdır.
Zararın işçinin kasıtlı davranışından ya da taksirli eyleminden kaynaklanmasının hukukî sonuca etkisi bulunmamaktadır. Örneğin işverene ait iş makinesi paletlerine kasten metal cisim sokmak suretiyle zarar veren veya trafik kazası sonucu işvereni zarara uğratan işçinin aynı şekilde iş sözleşmeleri haklı sebeple sona erdirilebilir. İşçinin kusuru ve zararı, ayrı ayrı uzman kişilerce belirlenmelidir .
Somut olayda, davalı şirkete ait ... plaka sayılı aracın motor yağı ve suyunun kontrol edilmemesi sebebi ile 06.05.2010 tarihinde zarar gördüğü sabittir.
Davalı işveren uyumazlığa konu bu zararının davacının kusuru nedeni ile oluştuğunu ileri sürerek feshin haklı sebebe dayandığını savunmaktadır. Feshe konu olaya ilişkin, İnsan Kaynakları Müdürü ... tarafından düzenlenen tarihsiz tutanakta, vitese geçme problemi yaşayan aracın davacının talimatıyla işçi taşıma servisine çıkarıldığı ve servis tamamlanmadan arıza yaptığı belirtilmiştir. Uyuşmazlık konusu arızanın meydana gelmesinden sonra araçtaki arızayı gideren tamir servisinin düzenlediği tutanakta ise; araçtaki arızanın motorun yağsız ve susuz kalmasından kaynaklandığı bildirilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler ile aracın arızalandığı sırada davacı dışında bir başka şoförün kullanımda olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda feshe konu zararın davacının kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığının belirlenmesi için, öncelikle davacının görev tanım belgeleri celp edilerek uyuşmazlık konusu araçta gerekli kontrolleri yapmak konusunda görevli olup olmadığı denetlenmelidir. Mahkemece, uyuşmazlık konusu aracın davacı üzerine zimmetli olup olmadığı ve servis faturalarında yazılı parçaların bu arıza nedeni ile değişip değişmediği ve gerçek zarar miktarı da araştırılarak sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Eksik incelemeye dayalı karar verilmesi isabetsizidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alman temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 16.04.2013 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.