Esas No: 2019/7706
Karar No: 2022/1403
Karar Tarihi: 08.03.2022
Danıştay 4. Daire 2019/7706 Esas 2022/1403 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2019/7706 E. , 2022/1403 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/7706
Karar No : 2022/1403
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, kanuni temsilcisi olduğu şirketin komisyon karşılığı sahte fatura düzenlediğinden bahisle, takdir komisyonu kararına istinaden re'sen tarh edilen 2014 yılı vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; sahte fatura düzenlemek suretiyle elde ettiği komisyon gelirini beyan dışı bıraktığından bahisle tasfiye edilerek tüzel kişiliği sona eren … Enerji Elekt. Ayd. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda yer alan tespitlerin bir arada değerlendirilmesinden, tasfiye edilerek ticaret sicilinden silinen şirketin mal/hizmet aldığı firmaların çoğu hakkında olumsuz tespitler bulunması ile bir takım vergisel ödevlerini yerine getirmediğinin anlaşıldığı, ancak 2014 yılında yapılan yoklamada faaliyette olduğunun, çalışan işçisinin bulunduğunun tespit edilmesi ve sahte fatura düzenlediğine yönelik somut bir tespite yer verilmediği, fatura düzenlenen mükellefler nezdinde herhangi bir karşıt inceleme yapılmadığı, … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Daresinin … tarih ve E:…, K:…, … tarih ve E:…, K:… sayılı kararlarında da, davacının kanuni temsilcisi olduğu şirketin almış olduğu faturaların bir kısmının gerçek olduğunun Mahkeme kararıyla sabit olduğu hususları dikkate alındığında, davacının kanuni temsilcisi olduğu şirketin gerçek bir faaliyetinin olmadığını ve komisyon karşılığı sahte fatura düzenlediğini açıkça göstermediğinden, dava konusu vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından yapılan tarhiyatın hukuka uygun olduğu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3. maddesinin (B) fıkrasında, vergilendirmede, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, gerçek mahiyetin, yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia edene ait olduğu düzenlenmiş; 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış; 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun "Tasfiye" başlıklı 17. maddesine 5904 sayılı Kanun’un 6. maddesiyle 03/07/2009 tarihinden geçerli olmak üzere eklenen 9. fıkrasında; tasfiye edilerek tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmiş olan mükelleflere tasfiye öncesi ve tasfiye dönemlerine ilişkin olarak salınacak her türlü vergi tarhiyatı ve kesilecek cezaların, müteselsilen sorumlu olmak üzere; tasfiye öncesi dönemler için kanuni temsilcilerden, tasfiye dönemi için ise tasfiye memurlarından herhangi biri adına yapılacağı, limited şirket ortaklarının, tasfiye öncesi dönemlerle ilgili bu kapsamda doğacak amme alacaklarından şirkete koydukları sermaye hisseleri oranında sorumlu olacakları, bu fıkra uyarınca tasfiye memurlarının sorumluluğunun, tasfiye sonucu dağıtılan tutarla sınırlı olacağı hüküm altına alınmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacının kanuni temsilcisi olduğu ve 11/05/2016 tarih ve 9073 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde yer verilen ilana göre münfesih olan … Enerji Elekt. Ayd. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin sahte fatura düzenlediğinden bahisle düzenlenen … tarihli ve … sayılı vergi tekniği raporu dikkate alınarak takdir komisyonu kararı ile belirlenen matrah esas alınarak 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 17/9. maddesi uyarınca davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla … tarihli ve … sayılı ihbarname ile tarh edilen vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinin davacıya tebliğ edilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı hakkında düzenlenen …. tarihli ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu'nda; elektrik malzemeleri toptan ticareti faaliyetinde bulunmak üzere 28/02/2013 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, 02/04/2015 tarihinde tasfiyeye girdiği, 05/05/2016 tarihi itibariyle tasfiye işleminin sona erdiği, 21/03/2013 tarihinde yapılan adres değişikliği yoklamasında, iş yerinin 15 m2 ve kirasının 500,00 TL olduğu, iş yerinde muhtelif büro malzemelerinin olduğu, 07/07/2014 tarihinde yapılan yoklamada, şirketin mükellefiyetsiz şubesi olarak açılan şube adresinde yapılan yoklamada, bir çalışanın olduğu, toptan aydınlatma ve elektrik malzemeleri satışı faaliyetinde bulunduğu, işyerinde muhtelif büro malzemeleri ile muhtelif miktarda ticari emtia olduğu, 21/01/2016 tarihinde yapılan yoklamada, ilgili adreste başka bir mükellefin olduğu ve 18/11/2015 tarihinden itibaren bu adreste faaliyette olduğu, çevre araştırmasında mükellefin tanınmadığının beyan edildiği, ayrıca komşusu … Elektrik'ten sorulduğunda ise mükellefin yaklaşık 1 sene önce adresten ayrıldığının beyan edildiği tespitine yer verildiği, mükellef kurumun 2014 yılında brüt satışlarının 59.101.439,46 TL, 2014 katma değer vergisi matrahının 27.709.226,87 TL olduğu, bu dönemde 4.897,22 TL vergi borcundan sadece 610,27 TL'sinin ödendiği, 2015 yılında brüt satışının 0,00 TL, 2015/1-4 döneminde katma değer vergisi matrahının 2.465.856,52 TL olmasına rağmen hiç bir dönemde ödenecek katma değer vergisinin çıkmadığı, 2014 ve 2015 yıllarında mükellef adına düzenlenen ya da cirolanan çeklerin, 2014 yılında 23.606.000,00 TL aşan kısmı, 2015 yılında 1.962.000,00 TL aşan kısmı haklarında sahte belge düzenlemekten dolayı vergi tekniği bulunan ya da özel esaslar kapsamına alınan mükellefler adına düzenlendiğini ya da cirolandığının tespit edildiği, 2014 ve 2015 yılında mal ve hizmet alımında bulunduğu 19 mükelleften 6'sı hakkında vergi tekniği raporu bulunduğu, 5'i hakkında ise olumsuz tespit bulunduğu veya incelemeye sevk edildiği, söz konusu alış tutarlarının ise mükellefin toplam alışlarının yıllar itibarıyla sırasıyla %98 ve %83'ünü oluşturduğu, mükellef kurum temsilcisinin alınan ifadesinde, Nişantaşında bir işletmede sigortalı olarak çalıştığını, şirketi devraldıktan sonra bütün işlemleri kendisinin yürüttüğünü, sadece şube müdürüne para çekme ve yatırma konusunda vekalet verdiğini, faaliyet konusunun toptan elektrik malzemesi alım satımının olduğu ve sadece bu faaliyet konusuyla iştigal ettiğini, şirketi ilk sahibinden olduğu gibi aldığını, sadece bir binek otomobil alındığını, sipariş üzerine çalıştığını, önce alıcıyı bulup sonra malı sipariş etmesi nedeniyle stok yapılmasına ihtiyaç duymadığını,dolayısıyla büyük depo ve araca da gerek olmadığını, sadece biraz kablo stoğu olduğunu, kendisini ve çevresindekilerin sosyal çevresinden yardım alarak şirket satışlarını yüksek tutarlara çıkarabildiklerini, kataloglardaki perakende fiyatların çok yüksek olması sebebiyle iskonto miktarını yüksek tuttuklarını, 2015 yılında 2.465.856,52 TL yurtiçi satışın olmasına rağmen 0,00 TL olarak beyan edilmesinin sebebini bilmediğini, bu durumun vergi dairesi veyahut muhasebecinin hatasından kaynaklı olabileceğini, piyasa ve personel sorunları ile kişisel sebeplerden dolayı şirketin tasfiyeye girdiğini, mal ve hizmet aldığı mükelleflerin büyük bölümünün sahte belge düzenlemekten dolayı haklarında vergi tekniği raporu veya özel esaslarda olması durumuna ilişkin olarak sadece verdiği malların faturalarını aldığını ve işlemlerinin tamamının gerçek olduğunu, ödemeleri resmi yollardan çek veya banka havalesi yoluyla yaptığını, söz konusu şirketler hakkında vergi tekniği raporu düzenlendiğini bilmediğini, kısa vadeli yabancı kaynak tutarının 16.608.298,05 TL olması ve 10 aylık bir sürede bu kadar borçlanma tutarına ulaşabilmesi ile ilgili olarak, önce alıcıyı bulduğu için elinde hazır para bulunmadığını, malları borçla aldığını, parayı tahsil edince de borcunu kapattığını beyan ettiği, şirkette ödeme kaydedici cihazın bulunmadığı, 2014 ve 2015 yılında 33.199.482,89 TL tutarında yüksek hasılat elde edilmesine rağmen şirket tarafından hiç bir satışta kredi kartı ile hasılat elde edilmediği, mükellef kurum adına kayıtlı araç ve gayrimenkul bulunmadığı tespitlerine yer verilerek mükellefin 05/03/2014 tarihinden itibaren düzenlediği tüm faturaların sahte belge olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yukarıda belirtilen tespitlerin birlikte değerlendirilmesinden, mükellef tarafından çok yüksek tutarlı katma değer vergisi matrahları beyan edilmesine rağmen, anılan hasılatları yapabilecek fiziki kapasiteye, emtiaya ve ticari organizasyona sahip olunmadığı, mal ve hizmet alımı yapıldığı bildirilen mükelleflerin çoğu hakkında sahte fatura düzenledikleri yönünde tanzim edilmiş raporlar veya olumsuz tespitler bulunduğu, elde edilen yüksek tutarlı ciroya rağmen cüz'i miktarlarda vergi tahakkuk ettiği veya hiç vergi çıkmadığı, tahakkuk eden cüz'i miktarlarda olan vergilerin de ödenmediği, devir tarihinden itibaren yüksek satış miktarlarına ulaşılmasına rağmen 13 aylık süre sonunda şirketin tasfiyeye girmesi karşısında, şirket adına düzenlenen faturaların gerçek bir alım satım ilişkisine dayalı olmayan sahte faturalar olduğu, takdir komisyonunca tespit edilen matrahlar üzerinden kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına yapılan dava konusu cezalı kurumlar vergisinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmış olup, aksi yöndeki Vergi Dava Dairesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 08/03/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.