22. Hukuk Dairesi 2012/21085 E. , 2013/7997 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, ulusal bayram genel tatil ücreti, ücret ile sefer primi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalıya ait işyerinde 01.09.2008-19.01.2011 tarihleri arasında , uluslararası tır şoförü olarak, sefer primi ve garanti asgari ücret karşılığı çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işverence haksız feshedildiğini, ödenmemiş ücret alacaklarının bulunduğunu, ulusal bayram genel tatil günleri çalışma karşılığı ücret alacaklarına ilişkin ödeme yapılmadığını ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin devamsızlık haklı nedenine dayanılarak feshedildiğini, hak kazandığı ücret alacaklarının ödendiğini, yıllık izinlerinin kullandırıldığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu, davacının ödenmemiş ücret alacaklarının bulunduğu , yıllık izinlerinin kullandırıldığı hususun davalı işverence ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- İşçi ücretlerinin ödenmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Ücretin ödendiğinin ispatı işverene aittir. Uygulamada çoğunlukla “ücret bordrosu” adı altında belgeler düzenlenmekte ve periyodik ödemelerde işçinin imzası alınmaktadır. Banka aracılığı ile yapılan ödemelerde banka kayıtları da ödemeyi gösteren belge niteliğindedir. Bu konuda işçinin imzasını taşıyan bir ödeme belgesi yeterli ise de para borcu olan ücretin ödendiğinin tanıkla ispatı mümkün değildir.
Somut olayda, davacının 2010 yılı Mart ve 2011 yılı Ocak ayı ücretlerinin ödendiği husunun işverence ispatlanamadığı kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Dosya içerisinde mevcut banka kayıtlarının incelenmesinde, 27.05.2010 ve 31.05.2010 tarihlerinde Ocak 2010 maaş açıklaması ile iki defa ücret ödemesi yapıldığı görülmektedir. Davalı işveren ikinci yapılan ödemenini 2010 yılı Mart ayı ücret alacağına ilişkin olduğunu, açıklama kısmında sehven 2010 Ocak ayı ücreti yazıldığını ileri sürmektedir. Davacının hak kazandığı 2010 yılı Ocak ayı ücretine ilişkin iki ayrı ödeme bulunduğu dikkate alındığında, yapılan ikinci ödemenin 2010 yılı Mart ayı ücreti olduğu anlaşılmaktadır. Bu hususun dikkate alınmaması hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 16.04.2013 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.