Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3541
Karar No: 2021/2064
Karar Tarihi: 23.02.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/3541 Esas 2021/2064 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bu dava, 5510 sayılı yasaya göre sigortalı sayılması gereken davanın açılması ve yaşlılık aylığı bağlanması istemi ile açılmıştır. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay, davanın bozulmasına karar vermiştir. Hükümde, limited şirket ortakları 1479 sayılı Kanun/5510 sayılı Kanun 4/b ye tabi zorunlu sigortalıdır ve limited şirketteki çalışmaları vekâlet akdine dayalıdır ve 506 sayılı Kanun/5510 sayılı Kanun 4/a kapsamında değerlendirilemez. Bu nedenle, davacının ortağı olduğu limited şirkete ait işyerinden 506 sayılı yasa kapsamında yapılan bildirimler 01.10.2008 tarihi öncesi ve sonrası bakımından geçerli sigortalılık vermez. Bu sürelerde kuruma ödenen primlerin 1479 sayılı Yasa/5510 sayılı Yasanın 4. maddesinin “b” bendi kapsamındaki sigortalılığına aktarılması ve 5510 sayılı Yasanın geçici 63. maddesi de gözetilerek karşılanan prim gün sayısının belirlenmesi ile sonucuna göre tahsis şartlarının irdelenmesi gerekirken, mahkeme yanılgılı değerlendirme sonucu hüküm tesisi yapmıştır. Sonuç olarak, temyiz edilen hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise 5510 sayılı Yasa, 1479 sayılı Kanun, 506 sayılı Yasa gibi çeşitli yasal düzenlemelerdir.
10. Hukuk Dairesi         2019/3541 E.  ,  2021/2064 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, aksine Kurum işleminin iptali ile 27.12.2006 - 27.12.2013 tarihleri arasında kalan süreler içerisinde çakışan sürelerde 5510 sayılı Yasanın 4’üncü maddesinin (a) bendi kapsamında sigortalı sayılması ile 01.01.2014 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Eldeki davada mahkemece ilk kez verilen 17.05.2016 tarihli karar, Dairemizin bozma ilamı ile “…25.07.2002 tarihinden itibaren hisse devralmak suretiyle ... Elektronik Bilgilendirme Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti. ortağı olduğu ve ortaklığının halen devam ettiği anlaşılan davacının bu şirkete ait olduğu anlaşılan 1063908 sayılı 506 sayılı Yasa kapsamındaki işyerinden 17.04.2002 - 07.12.2006 tarihleri arasındaki sürelerde yapılan 506 sayılı Yasa kapsamındaki bildirimler ile 14.03.2005 tarihinden itibaren kurucu ortak sıfatıyla ortaklığının başladığı ve halen devam ettiği anlaşılan ... Mağazacılık Limitet şirketine ait olan 1092954 sicil numaralı işyerinden 5510 sayılı Yasanın 4’üncü maddesinin a bendi kapsamında yapılan 08.12.2006 - 31.12.2009 ve 05.01.2011 - 27.12.2013 tarihleri arasında kalan sürelerde ortak olduğu dönemlere göre, kendi nam ve hesabına çalışmaları nedeniyle, 1479 sayılı Kanun/5510 sayılı Kanun 4/b ye tabi zorunlu sigortalı olup olmadığı üzerinde durulmalı ve 5510 sayılı Yasanın 53’üncü maddesinin ikinci fıkrası kapsamında yapılacak inceleme ve araştırma sonrasında sigortalılık sürelerinin ve sonucuna göre de tahsis şartlarının irdelenmesi” gereğine işaret edilerek, bozulmuştur.
    Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı)
    Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur. (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK)
    Eldeki davada ise, bozma gereklerinin yerine getirildiğinden bahsedilmesi mümkün olmayıp, mahkemece yetersiz görülen bilirkişiden ek rapor aldırılması yolu ile davacı hakkında Kurum genelgesinde 01.10.2008 tarihinden önce ortağı olduğu limitet şirkete ait işyerinden yapılan 506 sayılı Yasa kapsamındaki bildirimlerin geçerli sayılacağından bahisle 17.04.2002 - 07.12.2006 tarihleri arasında kalan sürenin aynen kabul edildiği, aynı şekilde devam eden 08.12.2006 - 31.12.2009 tarihleri arasında kalan sürenin de kesinti oluşturmadığı gerekçesi ile geçerli sayılması gerektiği kabul edilmiş ise de; kanunun aksine genelge hükümlerinin uygulanma kabiliyetinin bulunmaması bir yana, uyulan ve usuli kazanılmış hak oluşturan bozma ilamımızda da açıkça belirtildiği üzere, dairemizin ve giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerine göre, kural olarak limited şirket ortakları az sayıda olmaları nedeniyle kendi işini yapan kimse konumunda oldukları için, 1479 sayılı Kanun/5510 sayılı Kanun 4/b ye tabi zorunlu sigortalı sayılırlar. Başka bir deyişle bunların ortağı oldukları limited şirketteki çalışmaları, hizmet akdine değil, vekâlet akdine dayalıdır ve 506 sayılı Kanun/5510 sayılı Kanun 4/a kapsamında değerlendirilemeyeceği belirgindir. Başka bir deyişle davacının ortağı olduğu limited şirkete ait işyerinden 506 sayılı Yasa kapsamında yapılan bildirimler 01.10.2008 tarihi öncesi ve sonrası bakımından geçerli sigortalılık vermez. Bu nedenle bu sürelerde kuruma ödenen primlerin 1479 sayılı Yasa/5510 sayılı Yasanın 4. maddesinin “b” bendi kapsamındaki sigortalılığına aktarılması ve 5510 sayılı Yasanın geçici 63. maddesi de gözetilerek karşılanan prim gün sayısının belirlenmesi ile sonucuna göre tahsis şartlarının irdelenmesi gerekirken yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm sair yönleri incelenmeksizin bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi