15. Hukuk Dairesi 2014/5619 E. , 2015/2506 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Bünyan Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :02.07.2014
Numarası :2013/4-2014/161
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye 80.000,00 TL iş bedelinin tahsiline ilişkin olup, davalılar vekili davanın H.. Ç.. yönünden husumet yönünden reddini, C.. Limited Şirketi yönünden de esastan reddine karar verilmesini istemiş, mahkemece davalı şirket yönünden davanın husumet yönünden reddine, H.. Ç.. yönünden ise kısmen kabulü ile 38.000,00 TL"nin bu davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, dair verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle karar başlığında davalı H.. Ç.."ın iki kez yazılmasının maddi hata olup, mahallinde düzeltilmesinin mümkün bulunmasına göre davacı yüklenici vekili ile davalı H.. Ç.. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, bakiye iş bedeli alacağının tahsili istemiyle açılmış, davacı vekili sözlü anlaşma ile eski evin yıkılmak sureti ile yerine yeni bir evin inşa edildiği, yapılan iş bedelinin iş artışı ile maliyetinin de arttığı ve böylece yaptırılan tespitte iş bedeli olarak belirlenen 196.914,71 TL"den, ödemeler toplamı 112.000,00 TL"nin mahsubu ile bakiye iş bedelinden 80.000,00 TL"nin 30.12.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir. Mahkemece dinlenen tanık beyanları uyarınca tarafların öncesinde 112.000,00 TL götürü bedelle anlaştıkları daha sonra iş artışı ile tarafların iş bedelini 150.000,00 TL olarak belirledikleri ve bu bedelden 112.000,00 TL ödeme mahsubu ile bakiye 38.000,00 TL"nin davalı H.. Ç..dan tahsiline karar verilmiştir.
Taraflar arasında sözlü eser sözleşmesi ilişkisinin kurulduğu, davacının bu sözleşmenin yüklenicisi, davalının ise iş sahibi olduğu çekişmesizdir. Ancak iş bedelinde anlaşmazlık bulunmaktadır. Davacı yüklenicinin iş bedeline hak kazanabilmesi için eseri, fen ve tekniğine uygun olarak imâl edip iş sahibine teslim etmesi gerekmektedir. Tüm dosya kapsamının incelenmesinde mahkemece yapılan keşif sonrası alınan fen bilirkişisi raporunda inşaatın projesine aykırı ve yola tecavüzlü olduğu belirtilmiş, inşaat mühendisi raporunda binanın projelerine uyulmaksızın plan ve projelerinden daha büyük yapıldığı belirtilmiştir.
Davacı yüklenicinin yaptığı inşaatın projesine uygun yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, davaya konu edilen imalâtla ilgili eserin yasal hale getirilip getirilemeyeceği hususu araştırılmadan eksik araştırma ve incelemeyle sonuca gidilmesi isabetli olmamıştır. Mahkemece yapılması gereken iş; inşaat ve taşınmazın bulunduğu yerin bağlı bulunduğu İl Özel İdaresinden projesinin istenerek mahallinde bilirkişilerle keşif yapılmak sureti ile projeye aykırı hususların neler olduğu saptanmak ve bunların yasal hale getirilip getirilemeyeceği ilgili idareden sorularak yasal hale getirilmesinin mümkün olması halinde ise davacıya süre tanınıp yetki verilerek inşaatın yasal hale getirilmesine yönelik eksik işlemler tamamlanmalı, inşaatın yasal hale getirilmesi durumunda da, iş bedelinin belirlenmesi bakımından işin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı BK"nın 366. maddesi uyarınca işin yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre iş bedeli bilirkişiden alınacak raporla belirlenip, belirlenen bu bedelden kanıtlanan dava öncesi yapılmış ödemeler düşülerek, yüklenicinin hakettiği bedelin hüküm altına alınmasından ibarettir. Açıklanan olgular gözden uzak tutularak yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
3-Davalı Şirket hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 7/2. maddesi uyarınca davalı lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmemiş olması da bozma nedenidir.
4-Davada hüküm altına alınan miktara davacının işi bitirdiğini belirttiği tarih olan 30.12.2012 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmüştür. Sözleşme tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 101. maddesine göre davadan önce faiz uygulanabilmesi için, borçlunun alacağın varlığı ve miktarını gösterir ihtarname ile temerrüde düşürülmesi ya da kararlaştırılan kesin vadede ödenmemiş olması gerekir. Somut olayda, davalıya ihtar keşide edilerek usulen temerrüde düşürülmediği ve kesin vade olmadığından hüküm altına alınan alacağa dava tarihi yerine belirtilen tarihten itibaren faiz yürütülmesi de kabul şekli bakımından doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı yüklenici ve davalı H.. Ç.. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın davacı yüklenici ve davalı şirket yararına, 3. nolu bent uyarınca davacı yüklenici, 4. nolu bent uyarınca da davalı H.. Ç.. yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 13.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.