2. Ceza Dairesi 2017/653 E. , 2019/5643 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK : ...
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya kapsamına ve duruşma tutanaklarına göre 30/05/2014 tarihinde talimat mahkemesinde alınan ifadesi esnasında 18 yaşını doldurduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğun, müdafii talep etmediğini beyan ettiği gibi CMK"nin 150/2-3. maddesi gereğince de suça sürüklenen çocuğa zorunlu müdafii atanmasını gerektirecek bir durum bulunmadığı ve suça sürüklenen çocuğun kovuşturma aşamasında mahkemece atanan zorunlu müdafii Av. ..."ndan haberdar olmadığı anlaşılmakla, zorunlu müdafiye yapılan tefhim ve tebliğlerin kendisine bağlanan hukuki sonuçları doğurmayacağı, bu durumda zorunlu müdafii suça sürüklenen çocuğun lehine gibi görünen bazı işlemleri yapmış olsa da, örneğin temyiz dilekçesi vermiş olsa dahi hükmün suça sürüklenen çocuğun kendisine de tebliğ edilmesi ve suça sürüklenen çocuk tarafından temyiz dilekçesi vermesi halinde temyiz isteminin kabul edilmesi gerektiği gözetildiğinde; kendisine zorunlu müdafii atandığından haberi olmayan suça sürüklenen çocuğun ve müdafiinin yokluğunda verilen 06/06/2014 tarihli kararın, müdafii Av...."na 09/07/2014 tarihinde tebliğ edildiği adı geçen müdafii tarafından süresinde temyiz edildiği ve suça sürüklenen çocuğun yokluğunda verilen hükmün suça sürüklenen çocuğa tebliğ edilmediği, bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24/02/2016 tarihli eksiklik giderme yazısı ile suça sürüklenen çocuğa gerekçeli kararın tebliğ edilmesinin istendiği ve bunun üzerine mahkemece suça sürüklenen çocuğa müdafiinin temyizine onay verip vermediğini mahkemeye bildirmesi ve aksi halde temyizi kabul etmiş sayılacağı ihtarını içeren 24/02/2016 tarihli eksikliği giderme yazısının 25/08/2016 tarihinde usulüne uygun şekilde suça sürüklenen çocuğa tebliğ edildiği, suça sürüklenen çocuğun ise mahkemeye herhangi bir bildirimde bulunmadığının, dolayısıyla müdafiinin temyizine onay vermiş sayılacağının anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz istemi kabul edilerek yapılan incelemede;
1-Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
14.04.2011 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici 2.maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000,00 TL dahil adli para cezasına mahkûmiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteminin CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2-Suça sürüklenen çocuk ... ve sanık ... hakkında hırsızlık, sanık ... hakkında ise hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz itirazlarına gelince;
Sanıklar ... ve Halis Bıçak hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve taktirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin kısmen istem gibi ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme, sanık ... hakkında ise suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya içeriğindeki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;
a- Sanık ... hakkında iddianame içeriğine ve sevk maddesine göre hırsızlık suçundan kamu davası açıldığı ancak iş yeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından açılmış bir dava bulunmadığı gözetilmeden ve anılan suçlardan dava açılması sağlanmadan, sanığa 116/2-4, 119/1-c ve 151/1. maddelerinden ek savunma verilmesi ile yetinilerek yazılı şekilde iş yeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçularından mahkûmiyet hükümlerinin kurulması,
b- Oluşa ve dosya kapsamına göre; sanık ..."ın tüm aşamalarda atılı suçu işlemediğini savunduğu, sanık ..."ın aşamalardaki ifadelerinde suça konu sigaraları sanık ..."e sattıklarını ve sanık ..."ın Cumhuriyet savcılığındaki ifadesinde suça konu sigaraları diğer sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ..."ın sanık ..."e sattıklarını bildiğini beyan etmiş iseler de, sanık ..."ın müdafii huzurunda kollukta vermiş olduğu ifadesinde, sanık ..."in hurdacılık yaptığını, bu şahsa kesinlikle sigara satmadığını beyan ettiği ve suça sürüklenen çocuğun aşamalardaki ifadelerinde suça konu sigaraların sanık ..."e satıldığına dair herhangi bir beyanda bulunmadığı ve sanık ..."in evinde yapılan aramada suça konu sigaraların ele geçirilemediği de dikkate alındığında sanık ..."in suç atma niteliğinde kalan soyut beyanı ve sanık ..."ın görgüye dayalı olmayan beyanı dışında sanığın savunmasının aksine her türlü şüpheden uzak, yüklenen suçtan mahkumiyet hükmü kurmaya yeterli, kesin ve somut kanıt bulunmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine, yazılı biçimde mahkumiyet hükmü kurulması
Bozmayı gerektirmiş sanıklar ... ve ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan sebepten dolayı kısmen istem gibi BOZULMASINA, 21/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.