3. Hukuk Dairesi 2018/7648 E. , 2019/5779 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar ve davalı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 25.06.2019 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davacılar vekili Av. ... geldi. Karşı taraf davalı vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; davacılar ile davalı arasında 01.04.2010 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesi yapıldığını, davalı şirketin kira sözleşmesinin özel şartlar bölümünün 4. maddesinin kendisine verdiği yetkiye dayanarak sözleşmeye ve kanuna aykırı tadilatlar yaptığı için uzun süre ruhsat alamadığını ve 05.05.2013 tarihinde mecurun ayıplı olduğunu ileri sürerek kiralananı tahliye ettiğini, davalının kiralanana verdiği zarar bedeli ve onarım süresinin İzmir 6. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2013/98 değişik iş sayılı dosyası ile tespit edildiğini, hatalı tadilatlar nedeniyle kiralananda birçok zarar meydana getiren davalının 4. maddeyi de ihlal ederek yapılan tadilatların söküp götürdüğünü belirterek, tespit raporu ile belirlenen mecura verilen zarar ve eski hale getirme bedeli 52.271 TL ve erken tahliye nedeniyle tahliye tarihi olan 05.08.2013 ile kiralananın yeniden kiraya verildiği 01.04.2014 tarihleri arası yoksun kalınan 105.678 TL kira alacağının aylık %5 gecikmiş faiziyle davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı; Taşınmazda yapılan tadilatların davacıların istek ve onayı ile yapıldığını halen de taşınmazın bu şekilde kullanıldığını, taşınmazın geç kiraya verilmesinin davacıların kusurundan kaynaklandığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2015/5365 Esas – 2015/7612 Karar sayılı ve 29.09.2015 tarihli kararı ile ; dava konusu taşınmazın aynı bedel ve şartlarla hangi sürede kiraya verilebileceği belirlenerek bu süreye ilişkin kira bedeline ve hor kullanma olup olmadığı belirlenerek bu bedele hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyulmuş ve davanın kısmen kabulü ile hor kullanmadan kaynaklı 12.900 TL ve makul süre kira alacağı olarak da 47.187,50 TL"nin tahsiline karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının ve davacıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Davalının kira alacağına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 33.maddesi (mülga 1086 sayılı HUMK’nun 76.maddesi) uyarınca; davanın esası olan maddi olayların ileri sürülmesi taraflara ait ise de, dava dilekçesini bir bütün olarak değerlendirerek, davayı nitelendirmek ve uygulanacak kanun maddesini belirlemek hakime aittir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 30.10.2013 gün, 2013/5-603 Esas- 2013/1503 Karar sayılı ilamı.)
HMK"nun 31.maddesinde; “Hakim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir, soru sorabilir, delil gösterilmesini isteyebilir “ düzenlemesi yer almaktadır.
HMK"nun 26.maddesinde; "Hakim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez" düzenlemesi yer almaktadır.
Hakim, davacının talebi ile bağlı olup, bu talepten fazlasına karar veremez. Bunun gibi hakimin talepten başka bir şeye de hüküm vermesi yasaktır. Buna karşılık, mahkeme yapılan tahkikat sonunda gerçekleşecek duruma göre talepten noksanına hüküm verebilir.
Somut olayda; Davacı iş bu dava ile; 05.08.2013 tarihi ile 01.02.2014 tarihleri arası kira bedeli 105.678 TL alacağının tahsilini istemiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda son ödenen kira bedeline göre hesap yapılmadığı gibi davacıların aylık talebi de aşılarak hesaplama yapılmıştır. Bu durumda davacıların talebi ve dikkate alınarak ve talep aşılmadan son ödenen kira bedeli de dikkate alınarak hesaplama yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3- Davacıların tespit giderlerine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; davacılar dava açmadan önce delil tespiti yaptırmış ve dava dilekçesinde masrafların davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Delil tespiti dosyasında yapılan tespit masraflarının yargılama giderine eklenmesi gerekirken tespit giderleri yönünden olumlu olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenlerle davalı ve davacıların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının üçüncü bentte açıklanan nedenlerle davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 2.037 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin yek diğerinden alınıp yek diğerine verilmesine, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi