22. Hukuk Dairesi 2012/19985 E. , 2013/7969 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, borçlu olmadığının tespitine ve icra takibinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının işe başlatılırken davalı şirket tarafından 5.000,00 USD bedelli senedin imzalatıldığını, 09.04.2010 tarihinde davacının işten ayrıldığını, davalı şirket işe başlarken davacıdan almış olduğu 5.000,00 USD bedelli senedi Üsküdar 4. İcra Müdürlüğünün 2010/11478 esas sayılı icra dosyası ile işleme koyduğunu davalı şirket tarafından alınan senette ödeme ve düzenlenme tarihleri de sonradan davalı şirket tarafından doldurulduğunu, davalı şirkete hiçbir borcu bulunmamasına rağmen hizmet sözleşmesinde yer alan ve işçi aleyhine tek taraflı olarak kabul edilen geçersiz bir cezai şarta bağlı olarak alındığını belirterek, bonoya ilişkin yapılan icra takibinden dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, takibin dayandığı bononun tüm kanuni unsurları ihtiva eden ticari bir senet olduğu, bononun üzerinin yazılı olduğunu, kayıtsız şartsız muayyen bir ödeme vaadini içerdiğini, davanın reddi, davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davalı işveren tarafından takibe konu edilen senedin taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinde kararlaştırılan cezai şarta ilişkin olduğu, iş sözleşmesinde kararlaştırılan cezai şartın taraflar yönünden karşılıklı olarak öngörülmediğinden davacı işçi yönünden öngörülen cezai şartın geçersiz olduğu gerekçesiyle davacı işçinin iş sözleşmesinde kararlaştırılan süreden önce işyerinden ayrılması sebebiyle davalı işveren tarafından cezai şart alacağının talep hakkı olmadığı gerekçesiyle dava tarihinden sonra davacı tarafından takibe konu borcun davalı işverene ödenmiş olduğundan davacı tarafından ödenen tutarın davacıya ödenmesine, kötüniyet tazminatı isteğinin reddine karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine göre, taraflar arasında imzalanan 11.01.2010 tarihli iş sözleşmesi ile davacı davalı işyerinde mühendis olarak çalışmaya başlamış, 09.04.2010 günü istifa ederek işyerinden ayrılmıştır. Davalı işveren tarafından davacıdan alınan 02.03.2010 tanzim tarihli 21.05.2010 vadeli 5.000,00 USD tutarlı senedin tahsili için Üsküdar 4. İcra Mdürlüğünün 2010/11478 sayılı dosyasında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, davacının 9.257,22 TL borcu 17.06.2010 tarihinde icra dosyasına ödediği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında imzalana iş sözleşmesinin 7. maddesinde işin özelliği gereği yurt içi ve dışından eğitim gerekebileceği, bu durumda eğitim masraflarının işverene ait olduğu buna karşılık davacının sözleşme sonuna kadar şirkette çalışmayı taahhüt ettiği belirtilmiştir. Dava konusu ve davalı işveren tarafından takibe dayanak yapılan senedin davacının iş sözleşmesinde kararlaştırılan süreden önce istifa suretiyle işyerinden ayrılması halinde işverene ödeme taahhüdünde bulunduğu cezai şart alacağına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. İş sözleşmesinde eğitim masraflarının davalı işveren tarafından karşılana- cağı belirtilmiş, buna karşılık olarak da davacı işçi sözleşmede kararlaştırılan süre boyunca işyerinde çalışmayı taahhüt etmiştir. İş sözleşmesinde kararlaştırılan cezai şart taraflar yönünden karşılıklı olarak öngörülmediğinden geçersiz olduğunun kabulü isabetlidir. Ancak davacı işyerinden süresinden önce istifa ederek ayrılmış olduğuna göre çalışma süresince davalı işveren tarafından davacı işçi için yapılan eğitim masraflarının da davacıya iade edilecek senet bedelinden mahsup edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hatalı olmuştur.
Tarafların eğitim masraflarına ilişkin göstereceği delilleri usulüne uygun olarak toplanmalı, davalı işveren tarafından çalışma süresince davacı çalışan için eğitim gideri yapılıp yapılmadığını belirlenmeli, eğitim gideri yapıldığının tespiti halinde davacıya iade edilecek senet tutarından belirlenen eğitim masrafı mahsup edilmeli, gerekirse bu konuda hesap bilirkişisinden rapor alınarak çalışılan sürenin çalışılmayan süreye oranlaması yapılarak çalışılmayan süreye ilişkin eğitim giderinin kabulüne karar verilmelidir.
Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.