22. Hukuk Dairesi 2012/19984 E. , 2013/7968 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının 02.01.2009 tarihinde davalı işyerinde müşteri sorumlusu olarak çalışmaya başladığını, müşterilerin tüm sorunları ile ilgilendiğini, aylık 1.395,00 TL ücret aldığını ancak kayıtlarda asgari ücret gösterildiğini, gerçek ücreti üzerinden primleri yatırılmayan ve çalışma koşulları değiştirilmek istenen davacının da 04.09.2009 tarihinde iş akdini feshettiğini belirterek kıdem ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ve fazla çalışma karşılığı ücret alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davacının 08.01.2008-04.09.2009 tarihleri arasında asgari ücretle müşteri hizmetleri sorumlusu olarak çalıştığını, davacının izin almaksızın ve mazereti olmaksızın iki gün üst üste devamsızlık yapması sebebiyle işten çıkarıldığını, davacının maaşının yarıya düşürülmesi iddiasının söz konusu olmadığını, davacının istifa etmeye zorlanmadığını, davacının normal sürelerde çalıştırıldığını, yıllık izinlerini kullandığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının iş sözleşmesini sigorta primlerinin gerçek ücret üzerinden yatırılmaması sebebiyle haklı sebebiyle feshettiği, üniversite mezunu olup iyi derece İngilizce bildiği ve müşteri hizmetleriyle ilgilendiği anlaşıldığından davacının asgari ücretle çalışmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı gerekçesiyle aylık brüt 1.537,72 TL ücretle çalıştığı kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- İhbar tazminatı, iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olması nedeniyle, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir sebebe dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. Somut olayda iş sözleşmesi sigorta primlerinin gerçek ücret üzerinden yatırılmaması sebebiyle davacı tarafından haklı nedenle feshedildiği kabul edilmesine rağmen ihbar tazminatı isteğinin reddine karar verilmesi yerine yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
3- Taraflar arasında davacının aylık ücret miktarı ve fazla çalışma ücreti noktasında uyuşmazlık vardır.
Davacı işyerinde 08.01.2008-04.09.2009 tarihleri arasında müşteri sorumlusu olarak çalışmış olup davacı vekili davacının aylık net 1.395,00 TL ücret aldığını iddia etmiştir. Davalı taraf davacının asgari ücretle çalıştığını savunmuştur. Dosyaya sunulan bir kısım imzalı ücret bordrolarında asgari ücret seviyesinden ücret tahakkuk ettirilmiştir. Yapılan emsal ücret araştırmasında Didim Ticaret Sicil Memurluğu davacının tarafların yaptığı iş sözleşmesine göre değiştiğini bildirmiştir. Davacı tarafından dosyaya sunulan 23.05.2008 tarihli belgede davacının brüt maaşının 1.395,00 TL olduğu belirtilmiştir. Mahkemece 23.05.2008 tarihli belgedeki ücret seviyesi dikkate alınarak belirlenen aylık brüt 1.537,72 TL ücret seviyesinden yapılan hesaplamaya itibarla hüküm kurulmuştur.
İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek ve davacının iddiasına göre gerekli araştırma yapılarak bir sonuca gidilmesi gerekirken yukarıda belirtilen şekilde eksik araştırma ile ücretin tespit edilmiş olması hatalıdır.
Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.