17. Hukuk Dairesi 2016/10109 E. , 2019/3844 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın karıştığı kazada, araçta yolcu olarak bulunan davacının ağır biçimde yaralanıp sürekli işgücü kaybına uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL. maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 21.01.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini 84.583,00 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 84.583,00 TL. maddi tazminatın 1.000,00 TL"lik kısmının dava ve bakiye kısmının ıslah tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisinde mevcut olan muhtarlık yazısı ile diğer belgelere istinaden, 6100 sayılı HMK"nun 336. maddesi uyarınca, davacı vekilinin adli yardım talebinin kabulüne karar verilerek yapılan inceleme sonunda;
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davacının maddi zararının konusunda uzman bilirkişi tarafından düzenlenen raporla usulünce hesap edilmiş ve bu raporun hükme esas alınmış olmasına göre; davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle işgücü kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı sigortacı tarafından zorunlu trafik sigortalı araç, ticari amaçla kullanılan araç olup dava dışı ... Taşımacılık Akar İnş. Gıda San. Tic. Ltd. Şti"ye aittir. O halde, temerrüt faizi olarak avans faizine hükmedilmesi gerekirken, yasal faize hükmedilmesi doğru değildir.
Diğer taraftan; davacı vekili dava ve ıslah dilekçesine konu ettiği bedeller için kaza tarihinden itibaren temerrüt faizine karar verilmesini talep etmiş; mahkeme ise, dava dilekçesindeki bedel için dava ve ıslah dilekçesindeki bedel için ıslah tarihinden geçerli olmak üzere temerrüt faizine karar vermiştir.
Davalı ... şirketi, kaza yapan aracın trafik sigortacısıdır. Haksız fiil faili olan sürücünün eylemi sonucu oluşan zararla ilgili, araç işleteninin sorumluluğunu teminat altına alan trafik sigortacısı, 2918 sayılı KTK"nun 99/1. maddesi ile ZMSS Genel Şartları"nın B.2. maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde tazminatı ödemekle yükümlüdür. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalı sigortacının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Davacı tarafın, davadan önce başvurusunun bulunmadığı durumda ise, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir.
Somut olayda; davacı tarafın davadan önce davalıya başvuru yapmadığı; davalı sigortacının, zararın tamamı için davanın açılmasıyla birlikte temerrüde düştüğü gözetilip, bu tarihten itibaren alacağın tamamı için faize hükmedilmesi gerekirken, ıslah ile artırılan kısım için ıslah tarihinden faize karar verilmesi doğru değil bozma sebebi ise de; tüm bu yanılgıların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK"nun geçici 3/II. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan "1.000,00 TL. maddi tazminatın dava tarihi olan 22.09.2014 tarihinden itibaren, geri kalan 83.583,00 TL"lik kısmı için ise ıslah tarihi olan 21.01.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte" ibaresinin hükümden çıkartılarak, yerine "84.583,00 TL. tazminatın dava
tarihi olan 22.09.2014"ten işleyecek avans faizi ile birlikte" ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.