Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/20109
Karar No: 2013/7948

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/20109 Esas 2013/7948 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, genel tatil ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen kabul etmiştir. Davacı kıdem, ihbar tazminatı ile işçilik alacaklarını talep etmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelenmiştir. Davacının davalı işyerinde çalışma süresi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma ücretlerinin hesabında son ücretin bilinmesi yeterli olmayıp ait olduğu dönem ücreti ile hesaplanması gerekmektedir. Kanun maddeleri: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41. maddesi.
22. Hukuk Dairesi         2012/20109 E.  ,  2013/7948 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, genel tatil ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı bir neden olmaksızın feshedildiğini, belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının hak ettiği tüm işçilik alacaklarının ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacının hizmet süresi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Davacı davalı işyerinde 01.03.1999-15.04.2009 tarihleri arasında çalıştığını ileri sürmüştür. Hizmet döküm cetveline göre davacının davalı işyerinde 17.08.2001-15.04.2009 tarihleri arasında çalışması görünmektedir. Davacı tanığı kendisinin 2001-2009 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını, davacının kendisinden önce 1999 yılında işe başladığını, o tarihte kendisinin de komşu işyerinde çalıştığını beyan etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının talebi doğrultusunda 01.03.1999-15.04.2009 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Ancak davacının tek tanık dinletmiş ve tanık 2001-2009 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını, davacının iddia ettiği tarihte davalı işyerinde çalışmadığını beyan etmiştir. Bu kapsamda davacının 01.03.1999-15.04.2009 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığı yeterli ve inandırıcı deliller ile kanıtlanmadığından davacının kayıtlar uyarınca 17.08.2001-15.04.2009 tarihleri arasında çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılması gerekir iken aksi düşünce ile yapılan hesaplamaya itibar edilmesi hatalı olup bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    3-Davacı dava dilekçesinde iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini belirtmiş, davalı işveren ise cevap dilekçesinde fesih konusunda bir beyanda bulunmamakla birlikte davacının çıkışı verildiğinde ihbar ve kıdem tazminatlarının kendisine ödendiğini belirtmiştir. Bu durumda iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından feshedildiğinin ve davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığının kabulünde bir isabetsizlik yoktur. Ancak davacıya 03.06.2009 tarihinde tazminat açıklaması ile 2.000,00-TL, 08.07.2009 tarihinde kıdem tazminatı açıklaması ile 2.000,00-TL, 14.09.2009 tarihinde kıdem tazminatı açıklaması ile 1.122,00-TL, 13.08.2009 tarihinde kıdem tazminatı açıklaması ile 1.000,00-TL ödeme yapıldığına ilişkin yapı kredi bankasının banka dekontları bulunmaktadır. Buna göre davacıya toplam 6.122,00-TL ödeme yapılmıştır. Buna rağmen hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının hesaplanan kıdem tazminatı alacağından 2.000,00-TL mahsup edilmesi hatalı olup bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    4-Fazla çalışma ücretlerinin hesabı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanununun 41 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, fazla çalışma saat ücreti, normal çalışma saat ücretinin yüzde elli fazlasıdır.
    İşçiye fazla çalışma yaptığı saatler için normal çalışma ücreti ödenmişse, sadece kalan yüzde elli kısmı ödenir.
    Kanunda öngörülen yüzde elli fazlasıyla ödeme kuralı nispi emredici niteliktedir. Tarafların sözleşmeyle bunun altında bir oran belirlemeleri mümkün değilse de, daha yüksek bir oran tespiti olanaklıdır.
    Fazla çalışma ücretinin son ücrete göre hesaplanması doğru olmayıp, ait olduğu dönem ücretiyle hesaplanması gerekir. Yargıtay kararları da bu yöndedir.
    Bu durumda fazla çalışma ücretlerinin hesabı için işçinin son ücretinin bilinmesi yeterli olmaz. İstek konusu dönemler açısından da ücret miktarlarının tespit edilmesi gerekir.
    İşçinin geçmiş dönemlere ait ücretinin belirlenememesi halinde, bilinen ücretin asgari ücrete oranı yapılarak buna göre tespiti gerekir. Ancak işçinin işyerinde çalıştığı süre içinde terfi ederek çeşitli unvanlar alması veya son dönemlerde toplu iş sözleşmesinden yararlanılması gibi durumlarda, meslek kuruluşundan bilinmeyen dönemler için ücret araştırması yapılmalı ve dosyadaki diğer delillerle birlikte değerlendirmeye tabi tutularak bir karar verilmelidir.
    Davacı dava dilekçesinde haftanın 6 günü 08.30-18.30 saatleri arasında çalıştığını belirterek fazla çalışma alacağını talep etmiştir. Ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tanığının beyanına göre davacının 08.30-18.30 saatleri arasında çalıştığı ve haftada 1-2 gün 18.30 dan sonra 20.00 ye kadar çalıştıkları kabul edilerek davacının haftalık 11 saat fazla çalışmasının olduğunu, belirlemiştir. Davacının saat 18.30 dan sonra çalışmasına ilişkin bir beyanı veya talebi bulunmamasına rağmen talebin aşılması suretiyle fazla çalışma alacağının hesap edilmesi hatalı olup kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi