2. Ceza Dairesi Esas No: 2019/54 Karar No: 2019/5637 Karar Tarihi: 21.03.2019
Karşılıksız yararlanma - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2019/54 Esas 2019/5637 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2019/54 E. , 2019/5637 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız yararlanma HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. maddesinin, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun’un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanunu"nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkânsızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin, sanığın hazır bulunmadığı 16/06/2017 tarihli duruşmada verilen kararda, bilirkişi tarafından hesaplanan katılan kurum zararını tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde gidermesi halinde 6352 sayılı Yasanın geçiçi 2/2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceği ihtarının yazılmasına karar verildiği ve sanığın bilinen en son adresi yerine işyeri adresine bu hususu içeren ihtaratlı tebligatın tebliğe çıkarıldığı ancak bilinen en son adresine doğrudan çıkarılmayarak Tebligat Kanunu’nun 21/1 maddesi gereğince yapılan tebligat işleminin usule aykırı olduğunun anlaşılması karşısında, sanık tarafından 05/02/2018 havale tarihli temyiz dilekçesindeki anlatımından temyiz başvurusu ile birlikte eski hale getirme isteminde bulunduğunun anlaşılması ve eski hale getirme istemi hakkındaki karar verme yetkisinin, 5271 sayılı CMK"nın 42/1. maddesi uyarınca Yargıtay"ın ilgili dairesine ait olması nedeniyle Bafra 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 11/04/2018 ve 20/06/2018 tarih ve 2016/390 esas -2018/90 karar sayılı ek kararlarının kaldırılmasına karar verilerek yapılan incelemede; Sanığın 05/02/2018 havale tarihli temyiz dilekçesinde bilirkişi tarafından hesaplanan kurum zararını ödemiş olduğunu belirterek dilekçe ekinde ödemeye ilişkin makbuz sunduğunun anlaşılması karşısında; sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 168/5. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 21/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.