22. Hukuk Dairesi 2012/19593 E. , 2013/7937 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin, maaş, ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı bir neden olmaksızın feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı konularında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda davacı vekili davacının haftanın altı günü 08:00-20:00 saatleri arasında çalıştığını belirtmiştir. Davacı tanıkları davacının 08:30-19:00 saatleri arasında çalıştığını, davalı tanıkları ise 08:30-18:00 saatleri arasında çalıştığını beyan etmişlerdir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 08:00-19:00 saatleri arasında çalıştığı kabul edilerek fazla çalışma alacağı hesap edilmiş ise de davacı ve taraf tanıklarının fazla mesai konusundaki beyanları birbiri ile örtüşmemektedir. Tanık beyanları arasındaki çelişki giderilmeden bilirkişi tarafından yapılan değerleme ve hesaplamaya itibarla karar verilmesi isabetsizdir. Davacının fazla çalışma alacağının bulunup bulunmadığının hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi için tanık sözleri arasındaki çelişki giderilmeli, davalı işverenin delil listesinde yemin deliline de dayandığı dikkate alınmalı, teklif edildiği takdirde yemin deliline de başvurulmalı ve bundan sonra tüm dosya içeriği yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Mahkemece tüm bu yönler dikkate alınmadan eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.