22. Hukuk Dairesi 2012/19516 E. , 2013/7930 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti, ücret alacağı, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının, davalılara ait işyerinde personel ve hesap işleri sorumlusu olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafça haklı neden bulunmaksızın sona erdirildiğini, ihbar ve kıdem tazminatlarının ödenmediğini, yıllık izin kullandırılmadığını, tüm sürede 08.00-22.00 arası, ile hafta tatillerinde ve genel tatillerde çalıştırıldığını, bazı aylara ait ücretinin eksik ödendiğini belirterek, müvekkilinin ihbar ve kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil ücreti ve ücret alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ...Turizm Seyahat Taşımacılık ve Beton Makineleri İşletme San. ve Tic. A.Ş. vekili, işçilerin her türlü hak ve alacağının zamanında ödendiğini, ayrıca davalı firmanın ... adında bir çalışanının bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ...Ş. (eski unvanı ile ... Beton A.Ş.) vekili, davacının müvekkili firmanın elemanı olmadığını, herhangi bir dönemde de müvekkili firma bünyesinde çalışmadığını, davacının müvekkili firmada şahsi sicil dosyasının da bulunmadığını, davacının yaptığı işin ofis işi olduğunu, müvekkili firmanın çalışanı olmayan davacının müvekkiline ait firmada personel ve hesap işleri sorumlusu olarak çalışmasının da hukuken ve fiilen mümkün olmadığını, davayı kabul etmediklerini, savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, ... A.Ş."nin asıl işveren, ...A.Ş."nin de alt işveren olduğu, her iki davalının davacıya karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları değerlendirilerek, delil durumuna göre işçilik alacakları kısmen hüküm altına alınmıştır.
Karar, her iki davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Söz konusu alacakların ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de iddia edilen dönemlerde çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. Bu alacakların yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, davacının çalıştığı döneme ilişkin işyeri kayıtları sunulmamıştır. Mahkemece hükme esas alman bilirkişi raporunda, yargılama sırasında dinlenen davacı tanıklarının anlatımına göre dava konusu alacak hesaplanmıştır. Karara dayanak yapılan bilirkişi raporunda yer alan hesaplamalar fazla mesai ücreti hususundaki Dairemizin yerleşik içtihatlarına uygun değildir. Öncelikle işçinin görev tanımı getirtilmeli, asıl işveren ve alt işveren tarafından uyuşmazlık konusu dönemde tutulmuş işyeri kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Davacı tanıkları yeniden dinlenerek, davacının fiilen bizzat çalıştığı saatler net şekilde belirlenmelidir. Diğer taraftan ilgili meslek kuruluşundan ve yine tanıkların bilgisine başvurularak, işyerinde mevsime bağlı bir çalışma yapılıp yapılmadığı hususu incelenmelidir. Davacının fazla çalışma ücreti, belirtilen bu noktalar dikkate alınarak yeniden uzman bilirkişiye hesaplatılmalı, sonucuna göre bir karar verilmelidir. Yazılı şekilde hatalı bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.