22. Hukuk Dairesi 2017/23699 E. , 2019/16379 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen karar, süresi içinde duruşmalı olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; duruşma gününün taraflara tebliği için tebligat gideri verilmediğinden duruşma isteğinin reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı şirketin iş yerini kapatacağını, ilan ettiği işçileri işten çıkartacağını ve hazırladıkları ibranameleri imzalamaları şartıyla işçilerin alacaklarının ödeneceğini bildirdiğini, davalı şirket tarafından işçilerin alacaklarının eksik olarak hesaplanarak bankaya yatırıldığını iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatları ile ödenmediğini iddia ettiği bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesini zorlayıcı sebep nedeniyle İş Kanunun 24.maddesinin III. bendi uyarınca feshettiğini, kendisine kıdem tazminatı ödemesi yapıldığını, dava konusu ettiği alacaklarının bulunmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece; yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında hüküm altına alınan yıllık izin ücretine yürütülen faizin başlangıç tarihi açısından taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, dava dilekçesine göre açılan davanın kısmi dava olduğu sabittir. Kısmi dava olarak açılan daha sonra tam ıslah yapılmadan belirsiz alacak davasına dönüştürülemez. Dava konusu alacak kalemleri yönünden davanın belirsiz alacak davasına dönüştürülmesi ancak davanın tam ıslahıyla mümkündür. Eldeki davada tam ıslah yoktur. Bu sebeple, davanın kısmi dava olarak açıldığı kabul edilerek dava konusu yıllık izin ücreti alacak talebi yönünden faiz başlangıçları buna göre değerlendirilmelidir. Dolayısıyla, bu alacağa ilişkin olarak dava dilekçesinde talep edilen miktara dava tarihinden, ıslah ile artırılan miktara ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmelidir.
3-Davalı vekili temyiz aşamasında arşiv araştırmaları sonucunda temin edildiğini belirterek davacıya 8.640.400 TL net kıdem tazminatı ödemesi yapıldığına ilişkin 1993 yılı Aralık ayı hizmet erbabı bordrosu ile 21 günlük yıllık ücreti olarak 1.653,391 TL ödendiğine dair 1993 yılı Aralık ayına ilişkin hizmet erbabı bordrosu sunmuştur. Ödeme savunması hakkı ortadan kaldıran itiraz niteliğinde olup Mahkemece yargılamanın her aşamasında re"sen dikkate alınması gerektiği gibi, temyiz aşamasında dahi nazara alınması gerekir. Bu itibarla, temyiz dilekçesine ekli olarak sunulan ödeme belgelerindeki tutarların ödeme tarihlerinden fesih tarihine kadar işlemiş yasal faizleri ile birlikte hesaplanan kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarından mahsubu gerektiğinden kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.