Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2725
Karar No: 2018/5752
Karar Tarihi: 11.12.2018

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/2725 Esas 2018/5752 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2017/2725 E.  ,  2018/5752 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen asıl ve birleşen davada iflas davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 30.03.2017 gün ve 2016/2334 Esas, 2017/978 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı ... vekili ile ... vekilleri tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.

    - KARAR -
    Asıl ve birleşen davalarda davacı ... vekili, 22.12.1999 tarihli ve 23914 sayılı mükerrer Resmi Gazete"de yayımlanan, 21.12.1999 tarihli ve 99/13765 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla, ...ve ... A.Ş.nin, temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimlerinin Fona devredildiğini, adı geçen bankanın yöneticisi ve deneticisi olan davalıların, kanuna aykırı karar ve işlemleri ile bankanın zarara uğratıldığını ileri sürerek ortaya çıkan zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, aksi takdirde davalıların şahsi iflaslarını talep ve dava etmiştir.
    Asıl ve birleşen davalarda davalılar vekilleri, yapılan işlemlerin Bankalar Kanunu ve uygulamalarına aykırı olmadığını, bu işlemler nedeniyle bir zarar oluşmadığını, kredilerin pek çoğunun kapatıldığını savunarak davaların reddini istemişlerdir.
    Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, 5411 Sayılı Bankalar Kanun"nun 132/10. maddesinde “Fon, takip ettiği alacaklar ile ilgili olarak iskonto da dâhil olmak üzere, her türlü tasarrufta bulunmaya, sulh olmaya, satmaya, geri almaya, alacağına mahsuben menkul ve gayrimenkul mallar ile her türlü hak ve alacakları belirleyeceği koşullar ile devralmaya ve alacağın yeniden itfa plânına bağlanması da dâhil olmak üzere borçlularla anlaşma yapmaya ve borçlularla yaptığı anlaşmalar kapsamında Fon Kurulunca belirlenecek usûl ve esaslar dâhilinde muhafaza tedbiri uygulayıp uygulamamaya, dava açıp açmamaya veya açılmış bulunan hukuk davalarının yapılan anlaşma süresince durdurulmasını mahkemeden istemeye yetkilidir." hükmüne yer verildiği, davacı Fonun, ... A.Ş."nin
    hakim hissedarı ... Grubu ve bağlantılı gerçek ve tüzel kişiler ile alacakların tahsili ve tasfiyesi hususunda 23.03.2010 tarihinde bir protokol imzaladığı, anılan yasal düzenleme ve protokol hükümlerine dayalı olarak ihtiyati tedbir kararları devam etmek kaydıyla, davanın durdurulmasını talep ettiği, 5411 Sayılı Yasa gereğince durdurma isteminin yasal koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın durdurulmasına ve davalılar hakkında ihtiyati tedbir kararlarının devamına karar verilmiştir.
    Kararı, davalılar ... ve ... vekillleri temyiz etmiş, mahkemece verilen karar Dairemizin 30.03.2017 günlü, 2016/2334 Esas, 2017/978 Karar sayılı kararı ile onanmıştır.
    Bu kez davalılar ... vekili ve ... vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
    Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekili ile ... vekillerinin karar düzeltme istemlerinin REDDİNE, 09,40"ar TL harç ve takdiren 315,00"er TL para cezalarının karar düzeltme isteyenlerden alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine, 11.12.2018 tarihinde oy çokluğu karar verildi.

    MUHALEFET ŞERHİ

    Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir.Yargılama sonunda uyuşmazlık hakkında verilen nihai kararlar, hükümdür.(HMK.m.294/1) Bu madde, bir kararın ara karar mı, nihai karar mı olduğunun tespitinde, verilen kararın davayı sona erdirip erdirmemesine göre belirleneceğini ortaya koymaktadır.Eğer mahkemenin kararı ihtilafı nihai olarak sona erdirmiyorsa; bu karar, ara kararı niteliğindedir ve bu karara rağmen dava derdest olmaya devam eder.
    Somut olayda, davalıların ...ve ... zarara uğrattıkları belirtilerek, zararın tazmini bunun mümkün olmaması halinde, iflaslarına karar verilmesi talep edilmiştir. Yargılama sırasında, davacı taraf, 5411 sayılı Kanunun 132/10 maddesine
    istinaden, taraflar arasında protokol yapıldığını belirtilerek, protokol süresince davanın durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme “…protokol yürürlükte kaldığı sürece davalılar hakkındaki davanın durdurulmasına esasın bu şekilde kapatılmasına, bu dosyadan verilen tedbir kararlarının devamına” karar vermiştir.
    Hal böyle olunca mahkeme kararının “…esasın bu şekilde kapatılmasına” dair kısmı “ara kararının” mahiyetine uygun düşmemiştir. Taraflar arasındaki protokolün ihlali halinde, davaya kaldığı yerden devam edilmesi gerekirken; mahkemenin “…esasın kapatılmasına” dair kararı ile dava hakkında esasa ilişkin nihai bir karar verilmeden usule ilişkin nihai bir karar verilerek davanın sonlandırılması ve kararın anılan kısmının HMK nın 26, 27, 30 ve 33. maddelerine aykırılık teşkil etmesi nedeniyle resen dikkate alınması gerekir.
    İhtiyati tedbirin devamına karar verilmesine rağmen dosyanın esasa ilişkin olarak sonuçlandırılmaması davalı tarafın tedbir nedeniyle yasal yollara başvururu olanağını kaldırmaktadır. Zira 6100 Sayılı HMK"nın 394. maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararına karşı kararı veren mahkemeye itiraz mahkemece itiraz üzerine verilen karara karşı ise kanun yollarına başvuru imkanı bulunmaktadır. Bu yasal yolların kullanılabilmesi dosyanın derdest (görülmekte) olmasına bağlıdır. Dosyanın esası kapatıldığı takdirde hakim dosyadan el çekmiş sayılır ve el çektiği dosyada yeniden dosyayı ele alarak bir karar veremez. Halbuki HMK"nın 395. maddesi gereğince "teminat karşılığı ihtiyati tedbirin kaldırılması veya değiştirilmesi"ne karar verilmesi veya HMK"nun 396. maddesi gereğince "durum ve koşulların değişmesi sebebiyle tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması"na karar verilmesi mümkündür.
    Dolayısıyla imzalanan protokol kapsamında durum ve koşullarda değişliklik olduğu gerekçesi veya teminat gösterilmek suretiyle ihtiyatı tedbirin kaldırılması veya değiştirilmesini talep hakkı, aleyhine tedbir kararı verilenin elinden alınarak, Anayasanın 36. maddesi ile güvence altına alınan hak arama özgürlüğü kısıtlanmaktadır.
    Diğer yandan benzer bir kurum İİK"nın 194. maddesinde bulunmakta olup, müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davalarının alacaklıların ikinci toplanmasından 10 gün sonraya kadar duracağına ilişkin hüküm uzun yıllardır uygulanmaktadır. Mahkemelerce İİK"nın 194/1 maddesi gereğince "davanın ikinci alacaklılar toplanmasından 10 gün sonraya kadar durdurulmasına" şeklinde ara karar kurulmakta dosyasının esası kapatılmayarak belirli periyodik sürelerle ikinci alacaklılar toplantısının yapılıp yapılmadığı sorulmaktadır.
    Bu nedenle 5411 Sayılı Yasa"da da İİK"nun 194 maddesindeki "davaların durması" hükmü kabul edildiğinden aynı uygulamanın yapılarak dosya esasının kapatılmaması gerekmektedir.
    Açıklanan nedenlerle karar düzeltme isteminin kabulü ile onama kararının kaldırılarak dosyanın esasının kapatılmasına ilişkin kararın usule ilişkin nihai bir karar olarak kabulü ile kararın bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşüncesi ile sayın çoğunluğun karar düzeltme isteminin reddi kararına katılmıyorum.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi