17. Hukuk Dairesi 2016/8962 E. , 2019/3839 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm taraf vekillerine temyiz edilmiş, davalı vekilincede duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 27.03.2019 Çarşamba günü davacılar vekili Av. .... ve davalı vekili Av. .... geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracı sevk ve idare eden davacıların oğlu ...."un yaptığı tek taraflı kazada öldüğünü, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldığını ve davalının zarardan sorumlu olduğunu, başvuru yapıldığı halde davalının ödeme yapmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 07.10.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, davacı ... için taleplerini 59.806,18 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davaya konu kazayı yapan aracın işleteni olan davacı ..."in talebinin teminat dışı olduğunu, davacılar yakınının tam kusuruyla kaza gerçekleştiği ve bu kusur davacılara da yansıyacağı için davacıların tazminat talep haklarının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı baba ..."in, davalıya sigortalı
aracın işleteni olduğu ve ZMSSGŞ A.3-b maddesi gereği zarar talebinin teminat dışı olduğu gerekçesiyle, adı geçen davacının davasının reddine; davacı anne Nazmiye"nin davasının kısmen kabulü ile 35.804,61 TL. tazminatın 500,00 TL"lik kısmının dava ve bakiye kısmının ıslah tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Destekten yoksun kalma zararının hesabında, destekten yoksun kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış olduğu (ya da ileride sağlaması muhtemel olan) yardımın miktarı doğru biçimde belirlenmelidir. Ölenin parasal veya bedensel destekliğinin derecesi ile bundan yoksun kalanların tazminat isteklerinin ölçüsü ya da hesaplama yöntemi konusunda, öğretide görüş birliği yoktur. Gerçek yardım miktarının yeterli delillerle ispat edilemediği durumlarda yargıç, takdir hakkını kullanarak yardım miktarını belirleyebilecektir. Bu belirlemede, destek ile destek olunan kimse arasındaki yakınlığın derecesi, aralarındaki manevi bağ, davacıların yaşları, dahil oldukları sosyal ve ekonomik çevre, yaşam standartları, cinsiyetleri gibi bakım ilişkisine ve miktarına etkili olabilecek unsurlar da göz önünde bulundurulacaktır. Hayatın olağan akışı içinde, destek sayılan kimsenin, baktığı kimselere gelirini belli paylara bölerek baktığı pek söylenemese de tazminat hesabında bir paylaştırma yapmak zorunlu hale gelmektedir.
Davacıların desteği olan Mesut, kaza tarihinde 20 yaşında olup bekar ve çocuksuz olarak ölmüştür. Mahkemenin hükme esas aldığı 13.11.2015 tarihli ek hesap raporunda bilirkişi tarafından, destek alma hakkı bulunan davacı anne Nazmiye"ye, desteğin evleneceği 25 yaşına kadar % 25, evlendikten sonraki iki yıllık sürede % 16, ilk çocuğu olduktan sonraki iki yılda % 8,5 ve ikinci çocuğu olduktan sonraki dönemde ise % 7 pay ayıracağı kabul edilerek hesaplama yapıldığı görülmektedir.
Destek konumunda olan çocuğun gelir elde etmesi ile birlikte, evleninceye kadar gelirinin yarısını kendisine
ayıracağı ve yarısını da ana ve babası ile paylaşacağının varsayılması hayatın olağan akışına uygun düşecektir. Desteğin evlenmesi ile birlikte pay esasına göre 2 pay desteğe ayrılacak, 2 pay eşine, birer pay ana ve babaya verilecektir. Desteğin çocuklarının olacağı süreler için de desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocuklara birer pay ayrılacak ve ana ve babaya da birer pay verilecektir. Bu durumda ana ve babanın payları 1/8 olacaktır. Bu itibarla; esas alınan bilirkişi raporu, davacı anne Nazmiye"nin destek paylarının belirlenmesi bakımından hatalıdır.
Bu durumda mahkemece; Dairemizin yerleşik uygulamaları ile belirlenen ve yukarıda ifade olunan destek payları esas alınmak suretiyle (davacı babanın sağ olduğu ve esasen destek alma hakkı bulunduğu; ancak araç işleteni olduğundan destek alamadığı gözetilip onun payları da ayrılarak), davacı anne ..."nin talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi hususunda, daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınıp, oluşacak sonuca göre (davacı ... lehine oluşan usuli kazanılmış haklar gözetilerek) karar verilmesi gerekirken, destek paylarının hatalı saptandığı rapordaki hesaplamanın kabulü doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 2.416,61 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 01/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.