Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı Hazine adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davalı vekilinin sair temyiz itirazları bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin olduğundan yerinde değildir. Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Somut olayda; Dairemizin 2014/20489 Esas -2015/3621 Karar sayılı bozma kararında dava konusu taşınmazın zemin değerinin belirlenmesinde yöntem itibari ile bir isabetsizlik olmadığı objektif değer artırıcı unsurun % 30 oranında ilave edilmesi gerektiği sebebi ile bozma yapılmıştır. Bu durumda; 403.369,22-TL zemin bedeline yapılar için tespit edilen bedel ilave edilmek sureti ile dava konusu taşınmaz için 541.113,48-TL kamulaştırma bedeli tespit edilmesi gerekirken, yazılı şekilde fazla bedel tespiti,
Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve davalıdan peşin alınan temyiz ile taraflardan peşin alınan temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 25/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.