![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2018/315
Karar No: 2022/869
Karar Tarihi: 08.03.2022
Danıştay 13. Daire 2018/315 Esas 2022/869 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2018/315 E. , 2022/869 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2018/315
Karar No:2022/869
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Radyo Televizyon ve Uydu Yayıncılığı A.Ş.
(Eski Unvan: … Radyo Televizyon Yayıncılığı ve
Reklamcılık A.Ş.)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, Danıştay Onüçüncü Dairesi'nin 15/11/2012 tarih ve E:2011/1814, K:2012/3040 sayılı kararı ile onanmasına karar verilen … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:… , K:… sayılı iptal kararı gereği şirketlerine … İstanbul/Merkez frekansının tahsis edilmesi talebiyle yapılan … kayıt tarihli ve … sayılı başvurunun cevap verilmemek suretiyle (zımnen) reddine ilişkin Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Üst Kurul) işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda; davacı şirketin İzmir ili sınırları içerisinde … FM frekansından yerel radyo yayını yapmakta iken yerel yayın (R3) hakkını ulusal yayın (R1) olarak değiştirmek amacıyla davalı idareye başvuruda bulunduğu, başvurunun reddedildiği, bunun üzerine açılan davada … İdare Mahkemesi'nin E:… , K:… sayılı kararı ile dava konusu işlemin iptal edildiği, kararın Danıştay Onüçüncü Dairesi'nin 15/11/2012 tarih ve E:2011/1814, K:2012/3040 sayılı kararıyla onandığı, 15/02/2017 tarihli ara kararıyla davalı idareden, "İstanbul merkez radyo yayınlarına ilişkin FM spektrumunda boş frekans bulunup bulunmadığı, İstanbul merkez radyo yayınlarına ilişkin FM spektrumunda … Mhz frekansında yayın yapan yayıncı kuruluş bulunup bulunmadığı, Şile ilçesi emisyon noktasından yapılan yayının ulaştığı alanlara ilişkin ayrıntılı açıklama yapılması, davacı tarafından ilk kez ne zaman İstanbul frekansı talep edildiği ve talepte İstanbul ilinin tamamında yayın yapılmak istenip istenmediği, 2010 yılında İstanbul ilinin tamamına yayın yapılması için hangi emisyon noktasından yayına başlaması gerektiği hususlarının sorulmasına" karar verildiği, idarece verilen cevapta, İstanbul il merkezi FM radyo frekansında müsait frekans bulunmadığı, … frekansının boş olduğu ancak; … frekanslarının dolu olduğu, bu araya frekans tahsisi yapıldığı takdirde frekansların birbirini bozacağı, İstanbul'un tamamında yayın yapabilmek için Çamlıca emisyon noktasından yayın gerektiği ancak boş FM radyo frekansı bulunmadığının belirtildiği; bu durumda, davacının her ne kadar ulusal yayın yapma hakkı var ise de; … Fm Radyo yayını yapılabilmesi için uygun ve boş radyo frekansı bulunmadığı anlaşıldığından, davacı şirketin İstanbul ilinin tamamında yayın yapma talebinin zımnen reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Mahkemece bilirkişi incelemesi yapılması gerekirken davalı Kuruma müzekkere yazılması neticesinde davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, aynı nedene dayanan istinaf taleplerinin reddine dair kararın da gerekli inceleme yapılmadan dosya üzerinden verildiği, şirketlerine (R1) ulusal yayın hakkının yargı kararı ile verildiği, kesinleşmiş mahkeme ilamının davalı idare tarafından İstanbul frekansı tahsis edilmemek sureti ile uygulanmadığı, davalı idarece başka kuruluşlara İstanbul frekansı tahsis edildiği, davalı idarenin elindeki kamu gücünü keyfi kullanmak sureti ile Anayasa'nın 10. maddesinde tanımlanan eşitlik ilkesine aykırı eylemlerde bulunduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, … İdare Mahkemesi'nin iptal kararının kuruluşun yerel yayın izninin ulusal olarak değiştirilmesi talebinin reddine dair işlemin iptaline yönelik olduğu, söz konusu kararda kuruluşun hangi yerleşim yerlerinde yayın yapabileceğine ilişkin bir tespitin yer almadığı, kuruluşlarının yayın yapabilecekleri yerleşim yerlerinin gerekli teknik çalışma ve tespitler doğrultusunda Üst Kurul tarafından belirlendiği, Mahkeme kararının uygulanması kapsamında … tarih ve … sayılı Üst Kurul kararı ile davacı kuruluşa ulusal radyo yayını yapma hakkı verildiği, kuruluşun yayın yapmak istediği yerleşim yerleri ve frekansların teknik yönden değerlendirildiği ve uygun olan yerlerin verildiği, frekans spektrumunun kıt bir kaynak olduğu, kuruluşların yayın yapmak istediği tüm yerleşim yerlerindeki taleplerinin karşılanmasına imkân bulunmadığı, ayrıca, hâlihazırda, mülga 3984 sayılı Kanun'un Geçici 6. maddesi kapsamında yayın yapan kuruluşların yayın alanını genişletmesinin de mümkün olmadığı, İstanbul-Çamlıca'dan 100'ün üzerinde radyonun yayın yaptığı, bu normal bir durum olmadığından, spektrumun aşırı derecede yoğun kullanımının enterferans olarak adlandırılan yayınların birbirini bozmasına neden olduğu, bu nedenle davacı kuruluşa teknik imkânsızlık nedeniyle İstanbul merkeze yönelik (Çamlıca vericisinden) frekans tahsisi yapılamadığı, İstanbul-Şile'den yayın yapmasına imkân sağlandığı, bu kapsamda kuruluşun talep etmiş olduğu 82 yerleşim yerinden teknik yönden uygun olan 78 yerleşim yerindeki talebinin karşılandığı, diğer 4 yerleşim yerinde (İstanbul-Çamlıca, Kocaeli-Gebze, Yalova-Merkez ve Adana-Merkez) ise teknik imkânsızlık nedeni ile talebinin karşılanamadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:… , K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 08/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.