11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/12434 Karar No: 2019/6570 Karar Tarihi: 24.09.2019
Özel Belgede Sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/12434 Esas 2019/6570 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine karar verdi. Ancak, Elektronik Haberleşme Kanunu'nun ilgili maddelerine göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmediği ve TCK'nin 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi kararı ile yeniden değerlendirilmesi gerektiği nedenleriyle hüküm bozuldu. Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesi ise abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi vermenin yaptırıma bağlandığını ve gerçeğe aykırı evrak düzenlenmesi suretiyle tesis edilmiş aboneliklerin kullanılamayacağını belirtmektedir.
11. Ceza Dairesi 2017/12434 E. , 2019/6570 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel Belgede Sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkeme’nin oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak; 1- Suç ve hüküm tarihinden önce 10.11.2008 tarih ve 27050 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanun"un 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. fıkrasındaki "İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında, özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme uyarınca sanığa ön ödeme önerisinde bulunulması suretiyle sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiğinin gözetilmemesi, 2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin uygulanmasında Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinin zorunlu olması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.