17. Ceza Dairesi Esas No: 2019/1422 Karar No: 2019/11634 Karar Tarihi: 02.10.2019
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/1422 Esas 2019/11634 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, hırsızlık suçundan mahkum edilmiştir. Temyiz edilmiş ve diğer nedenler görülmese de, hırsızlık yapılan yerin iş yerinin eklentisi veya bina niteliğinde bulunup bulunmadığına dair açıklığa kavuşturulması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, ceza indirimi konusunda hatalı işlem yapıldığı ve TCK'nın belirlediği indirim oranlarına uyulmadığı belirtilmiştir. Bunun yanı sıra, TCK'nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik iptal kararlarının yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Son olarak, yargılama giderlerinin sanıktan tahsil edilmesi gerektiği fakat yargılama giderinin devlet hazinesi üzerinde bırakıldığı belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nın 141/2, 168/1, 168/2; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın usulü iptal edilmesine dair Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı; 5271 sayılı CMK'nın 324/4, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 106. maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8/1.
17. Ceza Dairesi 2019/1422 E. , 2019/11634 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık, suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Dosya kapsamına göre, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Suça konu cep telefonunun çalındığı yerin... Bisküvi Fabrikasının güvenlik kulübesi olduğunun belirtildiği, ancak dosya içinde olay yerine ait ayrıntılı krokilerin bulunmaması karşısında, hırsızlık yapılan yerin iş yerinin eklentisi veya bina niteliğinde bulunup bulunmadığı taraflardan sorularak, gerekirse keşif yapılarak açıklığa kavuşturulması suretiyle hüküm kurulması gerekirken eksik kovuşturma ile sanık hakkında TCK"nun 141/2. maddesinde yazılı hırsızlık suçundan hüküm kurulması, 2-Kabule göre de; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 01.03.2016 tarih, 2015-2-832 Esas ve 2016/102 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi "Mağdur ve katılanın zararı soruşturma aşamasında giderildiğinden ceza adaletinin sağlanması, hak ve nesafet kuralları ve TCK"nın 168. maddesinde belirtilen indirim oranları gözetilerek mahkemece sanıkların cezasının 1/2 oranından daha fazla olmak koşuluyla indirilmesi gerekirken, 1/2 oranında indirim yapılması isabetsizdir" şeklinde gerçekleşen kabul ile 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesinin 1. fıkrasında etkin pişmanlık nedeniyle 2/3 oranına kadar indirim yapılacağının ifade edilmesi, aynı maddenin 2. fıkrasında ise indirim oranının 1/2 olarak öngörüldüğünün anlaşılması karşısında; sanık hakkında 1/2"den daha fazla oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, 3-Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 4-Hüküm tarihine kadar yapılan yargılama gideri toplamı, 5271 sayılı CMK"nın 324/4. maddesine atıfta bulunan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutar olan 20,00 TL"den az olduğu halde yargılama giderinin Devlet Hazinesi üzerinde bırakılması yerine sanıktan tahsiline karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca, kazanılmış hakkın korunmasına, 02/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.