Esas No: 2020/6998
Karar No: 2022/1455
Karar Tarihi: 08.03.2022
Danıştay 8. Daire 2020/6998 Esas 2022/1455 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2020/6998 E. , 2022/1455 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/6998
Karar No : 2022/1455
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … İnş. Taahhüt Akaryakıt Ürünleri Tur. Otelcilik Yapı Malzemeleri Ticareti Otomotiv Madencilik İthalat ve İhracat A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Huk. Müş. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Edirne İli, Keşan İlçesi, … sınırları içerisinde II-A grubu maden işletme ruhsatı ile faaliyet gösteren davacı şirket tarafından, faaliyette bulunduğu arazinin Orman Kadastrosu Tespit Komisyonu tarafından orman sınırına dahil edilmesine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; uyuşmazlığın kadastro tespit çalışmalarından kaynaklandığı, ruhsatlı maden sahası taşınmazın, Orman Kadastro Tespit Komisyonu tarafından orman arazisi sınırına dahil edilmesi tasarrufunun iptali istemiyle açılan davanın görüm ve çözümünün, 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 11. maddesi uyarınca adli yargının görev alanında bulunduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: .. Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, davalının Orman İşletme Şefliğine başvurarak izin alınması gerektiği yönündeki talebinin kazanılmış hakları göz önüne alındığında hukuka aykırı olduğu, davacı şirkete herhangi bir bildirimde bulunulmadan maden sahalarının devredildiği, bu alanın fiilen orman arazisi olmadığı, üzerinde eylemli orman örtüsünün bulunmadığı, madencilik faaliyeti ile ilgili tüm izinler ve ruhsatların 3213 sayılı Maden Kanuna tabi olduğu, orman kadastrosu askı tutanaklarının köy kahvesinde ilan edilmesinin davacının hukuki süreci başlatma ve temel anayasal haklarına kavuşmasına engel olduğu, bu alanda faaliyette bulunduğu idarece bilinmesine rağmen kendilerine hiçbir tebligatın yapılmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, uyuşmazlığın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu, esasen orman sınırlandırma işlemlerine karşı dava açma hakkının Hazine'ye ait olduğu ve kadastro işlemlerinin iptali için Tarım ve Orman Bakanlığı'na husumet yöneltilemeyeceği, öte yandan Keşan Orman İşletme Şefliği'nin izin ve arazi izin bedeli konulu işlemlerinin de iptalinin istendiği, bu işlemlerin Orman Genel Müdürlüğü işlemleri olması nedeniyle husumetin ayrı tüzel kişiliği bulunan söz konusu idareye yöneltilmesi gerektiği, ancak böyle bir talepte bulunmasında hukuki yararının bulunmadığı, davacının çalıştığı alanın vasfı değiştiğinden gerekli izinlerin alınmasının ilgili mevzuat gereği olduğu savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
II-A grubu işletme ruhsatı bulunan davacı şirket tarafından, Keşan Orman İşletme Şefliği Müdürlüğü'nün … tarih ve … sayılı yazısıyla; maden sahasının devamında eskiden orman sayılmayan devletin hüküm ve tasarrufundaki alanın 2019 yılında orman sayılan yer kapsamına alındığı; ancak burasının halihazırda davacı şirket tarafından şantiye ve stok alanı olarak kullanıldığı, bu alanlar için Malmüdürlüğü ile davacı arasında bulunan sözleşmelerin İşletme Müdürlüğü'ne sunulması ve orman olan bu yerlerle ilgili 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 16. maddesi gereğince 1 ay içerisinde İdareye başvurularak gerekli izinlerin alınması, aksi takdirde faaliyetlerin durdurularak sahanın terk edilmesi gerektiği ve Keşan Orman İşletme Müdürlüğü'nün … tarih ve … sayılı yazısıyla 2020 yılına ilişkin arazi bedellerinin de ödenmesi hususunda bildirim yapılması üzerine bakılmakta olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "İdari Davaların Açılması" başlığını taşıyan 3. maddesinde; davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin, davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihinin belirtileceği; dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örneklerinin dava dilekçesine ekleneceği; 5. maddesinde, her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılacağı; ancak, aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep-sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile de dava açılabileceği; 15/1-d maddesinde ise; 14. maddenin 3/g bendine aykırılık görülürse otuz gün içinde 3. ve 5. maddelere uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanlıkları tamamlanmak üzere dilekçelerin reddine karar verileceği belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlıkta, davacı şirket tarafından sunulan dava dilekçesinde Orman Kadastro Tespit Komisyonu tarafından orman arazi sınırlarının belirlenmesine dair tasarrufların usule ve hukuka aykırı olarak yapıldığı yönündeki iddialar yanında, davacının ruhsat hukuku çerçevesinde müktesep hakkının devam ettiği, maden faaliyetleri ile ilgili tüm ruhsat ve izinlerin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yürütüldüğü ve bu husustaki ilgili Yasanın da 3213 sayılı Maden Kanunu olduğu, Keşan Orman İşletme Müdürlüğü'ne başvurularak izin alınması gerektiği yönündeki talebin hukuka ve mevzuata aykırı olduğu belirtilerek istem sonucu kısmında Keşan Orman İşletme Şefliği'nin … tarih ve … sayılı "izin yazısı" ile Keşan Orman İşletme Şefliği dahilinde faaliyet gösterilen maden sahasının Orman Kadastro Tespit Komisyonu tarafından orman arazisi sınırına dahil edilmesi işleminin ve orman olarak tespiti tasarruflarının iptal edilmesine karar verilmesinin istenildiği görülmektedir.
İdari Yargılama Usulünde geçerli olan yazılılık ilkesi gereği dava dilekçelerinin, 2577 sayılı Kanunda belirtilen şekil kurallarına uygun bir biçimde ve yargılamanın gerektirdiği bilgileri içerecek nitelikte düzenlenmesi gerekmektedir. Bunu sağlamak için, dava dilekçelerinde; dava konusu edilen işlemlerin ve dava sebeplerinin, bir başka ifadeyle; idari işlemin içerdiği iddia edilen hukuka aykırılığın dayandığı hukuk kurallarının açık ve net bir biçimde somut olarak belirtilmesi şarttır. Ayrıca birden fazla işlemin davaya konu edilmesi halinde hangi işlemlerin iptalinin istendiğinin tek tek sayılmak suretiyle belirtilmesi de yukarıda alıntısı yapılan düzenlemeler ve idari yargılama usulü ilkelerinin gereğidir.
İdari yargı mercilerinin, taleple bağlılık ilkesi çerçevesinde yargılama yapmaları sebebiyle, dava konusu işlem ya da işlemlerin, hiçbir tereddüde mahal bırakmayacak biçimde açık ve net olarak belirtilmesi zorunlu olup, aralarında maddi ve hukuki bağlılık olmayan, çözümlenmesi adli yargı yerinin ve İdare Mahkemesinin görev alanına giren istemlerin aynı dilekçede yer alması mümkün değildir.
Dosyanın incelenmesinden; dava dilekçesinde davacının hangi işlemlerin iptalini istediğinin açık ve net bir şekilde ortaya konulmadığı, ilgili maden sahasının orman arazisi sınırlarına dahil edilmesine yönelik kadastro işlemleri haricinde tesis edilen idari nitelikte başka işlemlerin de iptalinin istenip istenmediği hususunun belirsiz olduğu, bu haliyle dava dilekçesinin 2577 sayılı Kanun'un 3. ve 5. maddesine uygun olarak düzenlenmediği sonuç ve kanaatine varılmaktadır.
Bu durumda, 2577 sayılı Kanun'un 3. ve 5. maddelerine uygun düzenlenmeyen dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken davanın görev yönünden reddine karar veren İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Fazladan alınan ...-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 08/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.