11. Ceza Dairesi 2017/9226 E. , 2019/6566 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Defter ve belgeleri gizleme, sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Defter ve belgeleri gizleme suçundan; beraat
Sahte fatura düzenleme suçundan; mahkumiyet
I- Defter ve belgeleri gizleme suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 12.01.2011 tarih ve 2011/1096 esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında “defter belge ibraz etmeme” suçundan kamu davası açılmış ise de; atılı suça ilişkin olarak sanık hakkında verilmiş bir mütalaa bulunmadığı anlaşıldığından, mahkeme tarafından öncelikle durma kararı verilip, 213 sayılı VUK"nin 367. maddesi gereğince dava şartı olan mütalaanın verilip verilmeyeceği Vergi Dairesi Başkanlığından sorulması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla beraat hükmü kurulması,
II- Sahte fatura düzenleme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanığın temyiz nedenlerinin incelenmesine gelince;
Sanığın duruşmalı temyiz inceleme isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 318. maddesi gereğince koşulları bulunmadığından reddine karar verilerek yapılan incelemede;
1- Hakkında 2007, 2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan kamu davası açılan sanığın savunma ve temyiz dilekçesinde; defter ve belgelerinin ibrazının kendisinden istenmediğini, banka hesaplarının incelenmediğini, bu hususlar araştırıldığı takdirde yapılan ticari ilişkilerin gerçek olduğunun ortaya çıkacağını ancak mahkemece yeterli araştırma yapılmadığını, suçlamaları kabul etmediğini beyan etmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması için; sanığın düzenlemiş olduğu faturaları kullanan mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin araştırılması; bu şirket yetkilileri hakkında sahte fatura kullanmaktan dava açılmış olup olmadığı belirlenip, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi; faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları kullanan mükellefin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoku olup olmadığı da araştırılıp, karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması; faturaları kullanan şirket yetkililerinin CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi, kendilerinden sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının sorulması ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hükümler kurulması,
2- Kabule göre de;
a) Dosya içerisinde mevcut vergi tekniği raporunun 2007, 2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçuna ilişkin olduğu, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 12.01.2011 tarih ve 2011/1096 Esas numaralı iddianamesinde ise; suç tarihi olarak 2010 takvim yılı yazıldığı fakat iddianamenin metin kısmında vergi tekniği raporuna atıf yapıldığı anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesi uyarınca 2007, 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarından, ek savunma hakkı tanınmadan, 4 kez ayrı mahkûmiyet hükmü kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
b)Aynı takvim yılında birden fazla fatura düzenlenmesi halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, sanık hakkında TCK"nin 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
c) Hükümden sonra 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, defter ve belge gizleme suçundan kurulan hükmün diğer yönleri incelenmeden ve sahte fatura düzenlemek suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin de bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken, 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, katılan vekilinin temyizinin yalnızca beraat kararına yönelik olması nedeniyle sanığın sahte fatura düzenleme suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 24.09.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.