21. Hukuk Dairesi 2017/3781 E. , 2018/8714 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : 3. İş Mahkemesi
KARAR
A)Davacı İstemi :
Dava, davacının 26/01/2007-23/08/2010 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde kesintisiz çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
B)Davalı Cevabı :
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddia etmiş olduğu hizmet tespit talebinin zamanaşımına uğradığını, davacının çalıştığı sürelerin tamamında sigortalı olarak gösterildiğini, davalı şirkette zaman zaman işlerin durması ya da yavaşlaması nedeniyle işçilerin çalıştırılmadığı dönemlerin olduğunu, bu nedenle işçilerin bu dönemde sigortalı olarak gösterilmediğini, sigortalılık konusunda herhangi bir eksik bildirimin bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
İlk Derece Mahkemesince, "Dinlenilen tanık beyanları, işverenin işçilerden Noter kanalı ile almış olduğu 2008-2009 yılına ait eksik bildirime yönelik geriye dönük belgeler, usulüne uygun düzenlenmiş puantaj kayıtlarının bulunmaması, davacının çalışmasının kesintisiz olduğunu göstermektedir.
Bu itibarla davacının davalı işyerinde 26/01/20007-23/08/2010 tarihleri arasında sürekli ve kesintisiz çalışmasına rağmen çalışmalarının işverence kuruma eksik bildirildiği, davacının bu tarihler arasında sürekli ve kesintisiz çalıştığı kanaati mahkememizde oluştuğundan davanın kabulüne karar vermek gerektiği" gerekçesiyle
"1-Davanın KABULÜNE, davacının davalı şirket yanında 26.01.2007 tarihinden 23.08.2010 tarihine kadar hizmet aktine dayalı olarak kesintisiz ve sürekli çalıştığının TESPİTİNE," karar verilmiştir.
İstinaf başvurusu :
Davalı İşveren Vekili; dinlenen tanıkların bir kısmının davalı şirket aleyhine açılmış davaları bulunduğu, davalı ile aralarında husumet bulunan tanık beyanlarının hükme esas alındığı, eksik bildirim iddialarının sadece eşdeğer yazılı belgelerle ispat edilebileceği, davacının kendi imzasını taşıyan bordro dönemlerine ilişkin iddialarını tanık beyanı ile ispat edemeyeceği gerekçeleriyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Feri Müdahil Kurum Vekili; davacının hizmetlerinin eksik bildirildiğine ilişkin iddasının doğru olmadığı, işe giriş bildirgelerine istinaden gerçekleşen ve muntazaman primleri ödenen çalışmaların mevcudiyeti, söz konusu kişinin bu işe giriş ve çıkış bildirgelerine istinaden çalıştığına ve çalıştığı süre kadar sigortalı gösterildiğine karine olduğu, aksinin eşdeğer yazılı delillerle kanıtlanması gerektiği, eksik inceleme ile karar verildiği gerekçeleriyle istinaf yoluna başvurmuştur.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi :
Bölge Adliye Mahkemesince," Hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere, bu delillerin takdirinde isabetsizlik görülmemesine göre davalı ... San. Tic. Ltd. Şti. Vekili ve Fer"i Müdahil ... vekilinin yerinde bulunmayan tüm istinaf itirazlarının reddi ile usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılan hükme yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK "nın 353/1-b-1. Maddesi gereğince esastan reddine 5521 sayılı kanunun 8/3 maddesi gereğince temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmesi gerektiği, gerekçesiyle feri müdahil Kurum ile davalı işveren vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
E)Temyiz :
Feri Müdahil Kurum ve davalı işveren vekilleri, istinaf başvuru gerekçelerini tekrarlayarak mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının davalıya ait 51753 sicil sayılı işyerinde 26/01/2007-08/02/2008, 21/11/2008-24/03/2010, 16/03/2010-23/08/2010 tarihleri arasında geçen bir kısım çalışmalarının feri müdahil Kuruma bildirildiği, bir kısım ücret bordrolarının imzalı olduğu, tanık beyanlarının alındığı anlaşılmaktadır.
Gerçekten, davacının, işyerindeki bir kısım çalışmaları aylık bordrolara dayanılarak Kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. İmzalı bordrolar davacı çalışmalarının işyerinde otuz günün altında geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise, eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Başka bir anlatımla, yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez. Dairemizin, giderek Yargıtay"ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır. Davalı işveren tarafından bir kısım aylara ilişkin imzalı ücret bordroları ibraz edilmiştir. Davalı tarafından imzalı ücret bordrosu ibraz edilen, ancak davacı tarafından aksi yazılı delil sunulamayan bu aylardaki bildirilmeyen süreler yönünden ret kararı vermek gerekmektedir.
Yapılacak iş; imzalı ücret bordrosu bulunan aylar yönünden imzaların davacıya ait olup olmadığını sormak, imza inkarı varsa davacının eli ürünü olup olmadığının tespiti için imzalar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırmak suretiyle imzaların davacının eli ürünü olup olmadığını tespit ettirmek, davacının eli ürünü olduğunun anlaşılması halinde imzalı ücret bordrosu bulunan dönemler yönünden imzalı işyeri belgelerinde belirtilenden fazlasına hükmedilemeyeceği dikkate alınarak sonucuna karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı işveren ve feri müdahil Kurum vekillerinini istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş olması yukarıda açıklanan husular dikkate alındığında usul ve yasaya aykırı olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı ORTADAN KALDIRILMASI, İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASI gerekmiştir.
G) SONUÇ; Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 27/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.