3. Hukuk Dairesi 2019/923 E. , 2019/5744 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; ... Kampüsü Merkez ... Binası ve Fen Edebiyat Fakültesi zemin katın kafeterya işletmeciliğini davalının ihale yoluyla aldığını, 06/04/2006 tarihinde kira sözleşmesi yapıldığını, davalının ihale neticesinde akdedilen kira sözleşmesine uymadığını, bu nedenle kira sözleşmesinin yenilenmediğini, sonrasında Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/06/2009 tarihli ve 2008/327 E. 2009/181 K. sayılı ilamı ile davalının el atmanın önlenmesine dair karar verildiğini, anılan mahkeme kararına rağmen ilgili yerleri kullanmaya devam eden davalının Manisa 1. İcra Müdürlüğünün 2010/2999 E. sayılı dosyası ile tahliye edildiğini, davalının tahliye edildiği 26/05/2010 tarihine kadar tükettiği elektrik bedellerini ödememesi üzerine aleyhine icra takibi başlatıldığını, ancak takibin davalının haksız itirazı üzerine durdurulduğunu ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptalini ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davalının takibe vaki itirazının iptaline, alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatı isteminin reddine dair verilen hüküm, tarafların temyizi üzerine Dairemizin 27/09/2016 tarihli ve 2015/18282 E. 2016/11299 K. sayılı ilamıyla; davalı şirkete usulüne uygun şekilde dava dilekçesinin tebliğ edilmediği gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma sonrasında davalı; davacı tarafından bildirilen elektrik tüketim bedellerini ödediğini, kiralanan alanda yapılan inşaat nedeniyle öğrencilerin 16/06/2009 tarihinden itibaren üst kampüse taşınmaları neticesinde mecurun kullanılamaz hale geldiğini, ayrıca inşaat çalışmaları nedeniyle elektrik enerjisi verilememesine bağlı olarak kiracılık ilişkisinin fiilen 01/11/2009 tarihinde sonlandırıldığını, buna rağmen 26/05/2010 tarihine kadar elektrik tüketimi yapıldığı yönünde yapılan tespit ve hesaplamaların yerinde olmadığını, davacının SKS görevlisi ve elektrik teknikeri ile birlikte yapılan kontrolde, kampüsün fotokopi odasındaki tüm fotokopi makinaları ille ısınma amaçlı kullanılan elektriğin süzme sayaçtan geçirildiği belirlendiğini, bu nedenle 27/02/2009 tarihli yazı ile yersiz ödenilen tüketim bedellerinin iadesinin talep edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; kira sözleşmesinin 5 inci maddesine göre davalı şirketin davacı üniversitenin bünyesindeki elektrik tesisatından ara sayaçlar taktırmak sureti ile kullandığı elektriğin bedelini ödemekle yükümlü olduğu, davaya konu elektrik tüketim bedellerinin ödendiğine dair davalı tarafça delil sunulmadığı, aldırılan bilirkişi raporu ile davalı şirketin 26/05/2008 ila 26/05/2010 tarihleri arasındaki dönemde gecikme zamları ile birlikte toplam 19.460 elektrik tüketim borcunun bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalının takibe vaki itirazının iptaline, takibin 19.460 TL asıl alacak üzerinden devamına, alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacı tarafın tüm, davalı tarafın ise sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davaya konu icra takibinde, davacı; 17.023,34 TL asıl alacak, 2.261,94 TL 27/07/2010 tarihine kadar işlemiş faiz ve 230,86 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz üzerinden davalıya yönelik takipte bulunduğu gözetilmeden, faize faiz işletilmesine olanak sağlayacak şekilde 19.460 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına karar verilmesi, TBK"nın 121 inci maddesinin son fıkrası hükmüne aykırıdır.
Bundan ayrı, davacı tarafça 27/07/2010 tarihi ile takip tarihi arasındaki döneme ilişkin olarak 230,86 TL işlemiş faiz talep edilmesine rağmen, HMK"nın 26 ncı maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak 331,96 TL işlemiş faizin tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nın 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın tüm, davalı tarafın ise sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının birinci bendinde yer alan "...19.460 TL asıl alacak ..." ifadesi çıkartılarak yerine " 17.023,34 TL asıl alacak, 2.104 TL 27/07/2010 tarihine kadar işlemiş faiz ve 230,86 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz olmak üzere toplam 19.358,20 TL" ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı tarafa iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25/06/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.