Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/5413
Karar No: 2013/7831

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2013/5413 Esas 2013/7831 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, iş sözleşmesinin işverence sebep gösterilmeksizin ve usule uygun olmadan feshedildiğini iddia ederek feshin geçersizliği ve işe iadesine, işe başlatılmaması durumunda ise kanuni haklarının ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı işveren ise davacının aranan niteliklere ve birikime sahip olmadığının anlaşılması üzerine işine son verilmek istendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme, fesih kararının geçersiz olduğuna karar vermiştir, ancak işveren vekili veya işveren vekili yardımcısı olup olmadığının belirlenmesi için daha fazla araştırma yapılması gerektiği belirtilmiştir. İşe iade isteğinin kabul edilebilmesi için davacının işveren vekili veya işveren vekili yardımcısı olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 18. maddesi, işveren vekillerinin veya işveren yardımcılarının iş güvencesinden yararlanamayacağını belirtmektedir.
22. Hukuk Dairesi         2013/5413 E.  ,  2013/7831 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, davalıya ait işyerinde insan kaynakları müdürü olarak çalışmakta iken iş sözleşmesinin 03.05.2012 tarihinde işverence sebep gösterilmeksizin ve usule uygun olmadan feshedildiğini iddia ederek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine, işe başlatılmaması durumuna ilişkin kanuni haklarının ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı işveren şirkete insan kaynakları müdürü olarak alınan davacının aranan niteliklere ve birikime sahip olmadığının anlaşılması üzerine eksikliklerini gidermesi için süre tanınmasına karşın istenen verimin alınamadığını, işine bu sebeple son verilmek istendiğini, kendisi ile bu durum konuşulduğunda, sonraki iş hayatına olumsuz referans yansımaması için uzlaşarak ayrılma talebinde bulunulduğunu, kendisine tüm ödemelerin yapıldığını, fakat işten ayrılırken yapacağı yazılı beyanı vermediğini, davacının haklı sebeplerle işten çıkartıldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, işverence yapılan feshin geçersizliğine dair verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    İddia ve savunmaya göre; davacının davalı şirkette insan kaynakları müdürü olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Esasen davacının şirkette yaptığı görev konusunda taraflar arasında çekişme bulunmamaktadır. Davalı işveren, davacının işletmenin bütününü sevk ve idare eden, ayrıca işe işçi almaya ve işten işçi çıkarmaya yetkili işveren vekili olduğunu bildirerek iş güvencesi kapsamı dışında kaldığını, bu sebeple işe iade isteğinde bulunamayacağını ileri sürmüştür.
    Mahkemece davalı işverenin dava koşullarından olan ve re"sen de gözönünde bulundurulması gereken bu savunması üzerinde durulmadan ve bu yöne ilişkin olarak herhangi bir değerlendirme de yapılmadan sonuca gidilmesi isabetli olmamıştır.
    Somut uyuşmazlıkta, davacının işveren vekili veya işveren vekili yardımcısı olup olmadığının saptanabilmesi için davacının görev tanımını ve yetkilerini belirten bilgi ve belgeler ile personel yönetmeliği, davalı şirketin örgütsel yapısını (işletmenin yapılanmasını) gösterir organizasyon şeması ile bu hususa ilişkin tüm bilgi ve belgeler getirtilmeli, gerekirse davacının işveren vekili veya işveren vekili yardımcısı olup olmadığı tanıklardan da sorulmalı, davacının işveren vekili veya işveren vekili yardımcısı olduğunun saptanması durumunda 4857 sayılı İş Kanunu"nun 18. maddesinin son fıkrasının hükmüne göre iş güvencesinden yararlanamayacağı dikkate alınarak bir karar verilmelidir.
    Yukarıda belirtilen hususlarda araştırma ve inceleme yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı bulunmuş ve bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi