Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/2657
Karar No: 2017/3250

Yağma - yağmaya kalkışma - 6136 sayılı Yasaya aykırılık - tehdit - mala zarar verme - kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2017/2657 Esas 2017/3250 Karar Sayılı İlamı

6. Ceza Dairesi         2017/2657 E.  ,  2017/3250 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ :Yağma, yağmaya kalkışma, 6136 sayılı Yasaya aykırılık, tehdit, mala zarar verme, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm sanık ... ile sanık ... savunmanı tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02/02/2016 ve 20/09/2017 tarihli tebliğnameleri ile Daireye gönderilmekle başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

    Katılan ... vekilinin 21.11.2014 günlü dilekçesi ile sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükmü yasal süresi içerisinde temyiz ettiği, katılan vekili Av...."in dosya içerisinde bulunan Ankara 56. Noterliği 17.01.2011 gün 1364 yevmiye nolu vekaletnamede yazılı temyizden vazgeçme yetkisine dayanarak, 20.01.2005 tarihli dilekçesi ile temyiz isteminden vazgeçtiği anlaşıldığından, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... savunmanlarının temyiz istemleri ile sınırlı olmak üzere yapılan temyiz incelenmesinde;

    Sanık ... ile sanık ... savunmanının, yasal süresinde ileri sürülmediğinden duruşmalı inceleme istemlerinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 318 ve 421.maddeleri gereğince REDDİNE,
    ./..




    Mahkumiyet hükmünün yasal sonucu olan 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde öngörülen belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma tedbirlerinin, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararına göre yapılan değişikliğin infazda gözetilmesi olanaklı görülmekle;

    I- Sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya Aykırılık suçundan, sanık Neşat Akpınar hakkında 16.09.2005 tarihli ve öncesine ait katılanlar ... ve ..."e yönelik yağmaya kalkışma; sanık ... hakkında 16.09.2005 tarihli katılan ..."e yönelik yağmaya kalkışma; sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... , ... hakkında 07.12.2005 tarihinde katılan ..."e yönelik yağma suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;

    Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

    Ancak;

    1- 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 81.maddesiyle 5275 sayılı Yasanın 106.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan hükmedilen adli para cezasını ödememesi halinde bu cezasının hapse çevrilemeyeceğinin gözetilmesi zorunluluğu,

    2- Katılanlardan ... kendisini davada vekil ile temsil ettirmediği halde, tüm katılanlar lehine vekalet ücreti tayin edilmesi suretiyle karışıklığa neden olunması,

    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından sanık ... ./..


    hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükümden “ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine” ilişkin bölümün çıkartılması ve katılanlara vekalet ücreti tayin edilen bölümün çıkartılarak yerine “Katılanlar ... ve ... kendilerini vekaletnameli avukat ile temsil ettirmiş olduğundan hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5.madde ve fıkrası uyarınca 3.000,00.-TL vekalet ücretlerinin sanıklardan eşit olarak alınıp katılanlar ... ve ..."e verilmesi” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

    II- Sanık ... hakkında katılan ..."a yönelik tehdit; sanık ... hakkında 18.10.2005 tarihli katılan ..."e yönelik tehdit ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;

    1- Sanık ... hakkında katılan ..."a yönelik tehdit suçu bakımından, oluş, dosya kapsamı ve mağdurun kolluk ifadesindeki şikayet tarihi dikkate alınarak suç tarihinin 22.08.2005 öncesi olduğunun kabul edilmesi gerekirken hükümde 18.10.2005 olarak yazılması yerinde düzeltilmesi olanaklı maddi hatta olarak kabul edilip yapılan incelemede; sanığa yüklenen ve suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı Kanun"un 106/1-1, 43/1, 62, 53. maddelerinde düzenlenen ölümle tehdit suçundan öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre aynı Yasanın 66/1-e ve 67/3-4. maddelerinde belirtilen 12 yıllık kesintili zamanaşımı süresinin suç tarihi olan 22.08.2005 tarihi ile inceleme tarihi arasında geçmiş bulunması,

    2- Sanık ... hakkında 18.10.2005 tarihli katılan ..."e yönelik tehdit ve mala zarar verme suçu ile ilgili eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nın 106/2-a, 62, 53; 151/1, 62, 53. maddelerinde tanımlanan silahla tehdit ve mala zarar verme suçunun aynı Yasanın 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin, sanık ..."ın savunmasının alındığı 15.09.2006 tarihinden 21.11.2014 olan hüküm tarihine kadar herhangi bir mahkumiyet hükmü kurulmamış olup aynı Yasanın 67. maddesinde belirtilen zamanaşımını kesen sebeplerin de gerçekleşmemiş olması nedeniyle;

    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık ... hakkında ölümle tehdit, silahla tehdit ve mala zarar verme suçu bakımından açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
    ./..

    III- Sanıklar ..., ..., ... hakkında 07.12.2005 tarihinde katılan ..."e yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;

    Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

    Ancak;

    Katılan ..."e yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu bakımından şu anda temyizin konusu olmayan sanıklar ..., ..., ..., ..., Ziya Boz, ..., ... hakkında TCK 109/2 maddesi uyarınca temel ceza 2 yıl olarak belirlenen cezanın Dairemizin 07.06.2012 gün 2009/18689 esas ve 2012/12967 karar sayılı ilamı ile Onama kararı verilerek kesinleştiği, aynı anda eylem bütünlüğü içerisinde el ve işbirliği ile hareket etmek suretiyle hemfiil olan sanık ... ve olayın başından itibaren suç işleme kasıt ve iradesi ile hareket ederek bu suçu azmettiren sanıklar ... ve ... hakkında cezanın bireyselleştirilmesi ilkesine aykırı olacak şekilde yerinde yeterli olmayan gerekçe gösterilmeden TCK"nın 109/2. maddesi uyarınca temel cezanın fazla ceza tayini,

    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, sanık ... hakkında 07.12.2005 tarihinde katılan ..."e yönelik yağma suçu yönünden Üye ..."in muhalefeti nedeniyle oyçokluğu diğer yönlerden oybirliği ile 10.10.2017 tarihinde karar verildi.

    (Muhalif)


    KARŞI OY:

    Sanık ..."un diğer suç failleri ile birlikte yakınana karşı yağma suçu işleme konusunda önceden alınmış bir karara katıldığı ve/veya suçun işlenmesi sırasında birlikte hakimiyet kurduğunu gösteren kanıtlar açıklanıp tartışılmadan anılan suçtan sorumlu tutulması;
    ./..




    Kabule göre de; sanık hakkında TCK"nun 39. maddesinin uygulama olanağının karar yerinde tartışmasız bırakılması inancı ile sayın çoğunluğun bu sanık yönünden Düzeltilerek Onama görüşüne iştirak olunmamıştır.

    ...







    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi