Esas No: 2018/5782
Karar No: 2022/2737
Karar Tarihi: 08.03.2022
Danıştay 6. Daire 2018/5782 Esas 2022/2737 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2018/5782 E. , 2022/2737 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/5782
Karar No : 2022/2737
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul ili, Zeytinburnu ilçesi, ...Mahallesi, ...ada, ...parsel sayılı taşınmazın dini tesis alanı olarak belirlenmesine ilişkin 28.09.2015 tasdik tarihli 1/5000 ölçekli nazım imar planı tadilatının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesince verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararda; taşınmaz mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde hazırlanan bilirkişi raporu ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, kurum görüşleri ve mahalle ihtiyaçları dikkate alınarak mevcut dini tesis alanının dava konusu taşınmaza ve yan parsellerde yer alan taşınmazlara getirilen dini tesis alanı kullanımıyla genişletildiği, bu hususlar göz önünde bulundurulduğunda kamu yararı amacı taşıyan ve üst ölçekli planlarla uyumlu olan dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinde davacı parseli yönünden şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve imar mevzuatına aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu taşınmazın önceki nazım imar planında konut alanında kaldığı, taşınmazların şahıs mülkiyetinde olduğu ve ilgililerin muvafakati alınmadan nazım imar planında değişikliğe gidildiği, lehe olan bilirkişi raporunun yanlış değerlendirildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
İstanbul ili, Zeytinburnu ilçesi, ...Mahallesi, ...ada, ...parsel sayılı taşınmazın 23.03.2007 tasdik tarihli 1/5000 ölçekli Zeytinburnu Nazım İmar Planı kapsamında 600 ki/ha. yoğunluklu konut yerleşme kalmaktayken dini tesis alanına alınmasına yönelik 28.09.2015 tasdik tarihli 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 5. maddesinde nazım imar planı, "Varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan" olarak, uygulama imar planı; "tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan" olarak tanımlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İmar planlarının, planlanan yörenin bugünkü durumunun, olanaklarının ve ilerideki gelişmesinin gerçeğe en yakın şekilde saptanabilmesi için coğrafi veriler, beldenin kullanılışı, donatımı ve mali bilgiler gibi konularda yapılacak araştırma ve anket çalışmaları sonucu elde edilecek bilgiler ışığında, çeşitli kentsel işlevler arasında var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak, belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla kentin kendine özgü yaşayış biçimi ve karakteri, nüfus, alan ve yapı ilişkileri, yörenin gerek çevresiyle ve gerekse çeşitli alanları arasında olan bağlantıları, halkın sosyal ve kültürel gereksinimleri, güvenlik ve sağlığı ile ilgili konular gözönüne alınarak hazırlanması gerekmektedir.
Anılan ölçütlere göre hazırlanan imar planları, zamanla planlanan alandaki koşulların zorunlu kıldığı biçimde ve yasalarda öngörülen yöntemlere uygun olarak değiştirilir. Yapılan plan değişikliklerinin amaç yönünden yargısal denetimi bu değişikliği zorunlu kılan nedenlerin irdelenmesi yoluyla yapılır. Bu irdelemeden sonra, planlanan alanın özel niteliklerinin yanısıra plan bütünlüğü gözönünde bulundurularak planlanan yörenin tümünün çevre, ulaşım, trafik gibi ilişkileri kapsamlı bir biçimde ele alınarak, plan değişikliğinde kamu yararına uyarlık bulunup bulunmadığının araştırılması gerekmektedir.
İdare Mahkemesince yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan bilirkişi raporunda "imar planı değişikliğiyle yapı adasının tamamının dini tesis alanı olduğu varsayımıyla yaklaşık 1.200 m2 dini tesis alanı planlanmış olduğu, mevcut Konyalı Camii’nin bulunduğu Yeşiltepe Mahallesi 2015 yılı nüfusunun 22.033 olduğu, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği Ek-2 Tablosuna göre bu nüfus aralığında kişi başı 0,50 m2 ibadet yeri ayrılması gerektiğinden alanda yaklaşık 11.000 m2 ibadet yeri ayrılması gerektiği, Yeşiltepe Mahallesindeki mevcut ibadet yerleri olan Taş Camii, Yeşiltepe Camii ve Konyalı Camii alanları toplamının yaklaşık olarak bu rakamın ¼’üne dahi ulaşmadığı, bu kapsamda dava konusu değişikliğin yapılması için gerekliliğin var olduğu, ibadet yerine erişim mesafeleri bakımından getirilen düzenleme yerinde olduğu, 1/5000 ölçekli nazım imar planı yapma yetkisi Büyükşehir Belediye Başkanlığında olduğundan özel mülkiyetleri de ilgilendiren plan kararlarını resen getirebilmekte iken ilçe belediyesince özel mülkiyetleri kapsayan 1/5000 ölçekli nazım imar planı yapılamadığı, olayda ise davacılara ait taşınmazın hisseli özel mülk olup plan tadilatının onama sınırı içerisinde yer alan şahıs mülkiyetlerine dair ilgililerinden muvafakat alınmaksızın 1/5000 ölçekli plan kararı getirilmesinin 5216 sayılı Kanuna aykırılık taşıdığı, bu durumun davaya konu belediye meclis kararında da belirtildiği yönünde tespit ve değerlendirmelerde bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile dini tesis alanının genişletilmiş olduğu görülmektedir. Davaya konu 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği plan açıklama raporunda plan değişikliğinin gerekçesi olarak "konut alanları arasında sıkışıp kalmış donatı alanlarının yakın çevresi ile düzenlenerek ön plana çıkarılmasının ve deprem riski de göz önünde bulundurularak kamuya hizmet eden yapıların afete dayanıklı hale getirilmesinin" amaçlandığı belirtilmiş ise de, öncelikle dava konusu dini tesis alanının genişletilmesine yönelik ilgili kuruluş tarafından yapılan bir tespit veya bu doğrultuda bir talebin bulunup bulunmadığı hususunun netleştirilmesi, şayet bu yönde bir tespit veya talep yoksa dahi planlama sahasının meskun alan niteliği göz önünde bulundurularak dini tesis alanın genişletilmesinde ihtiyaç veya hizmet gereği kaynaklı herhangi bir bilimsel, nesnel ve teknik gerekçe veya zorunluluğu ortaya koyan somut tespitlere ilişkin bilgi ve belgelerin davalı idareden istenmesi suretiyle alınacak cevaba göre karar verilmesi gerekeceği açıktır.
Öte yandan, mahkeme kararında hükme esas alınan bilirkişi raporunda yer verilen tespitlerin genel ve soyut nitelikte olması ve dini tesis alanının genişletilmesine yönelik ihtiyaç veya hizmet gereği kaynaklı zorunluluğu ortaya koyan somut değerlendirmeler içermemesi nedeniyle Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesince yukarıda yer verilen hususlar hakkında araştırma ve inceleme yapılmasından sonra gerekirse yeniden mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, eksik incelemeye dayalı olarak davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 08/03/2022 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.